27 Şubat 2014 Perşembe

Kayıtların ABD macerası - Rezilliğin ileri aşaması

Mâlûm ses kayıtlarını inkâr için kalkışılan Amerika harekâtı, hüsran falan da değil, rezillikle sona eriyor. Bütün gece sabaha kadar uğraşıp takip ettiğim ve toparladığım gelişmeleri (evet, gelişmeler oldu!) de içeren, sözkonusu raporların geçersizliğini izah ettiğim yazıları ("Ses kayıtları "rapor"u - Bizi aptal yerine koymayın" ve "Amerikalı uzmanlar - maalesef fos...") kaldırmıyorum ki, hem işin teknik yönü konusunda içinde her şeye rağmen şüphe kalan varsa bakabilsin hem de daha o raporlara ilişkin haber yapılır yapılmaz ben dahil pek çok kişinin kuşkulandığı ne varsa doğru çıktığı görülsün.

Bizim saatle sabah 06.05 (New York-New Jersey için gece 23.05) itibarıyla ikinci raporun alındığı şirket, yani Kaleidoscope Sound da bir açıklama yaptı ve, "Kaydı inceleyen teknisyenimizin, bu görüşmenin kimler arasında yapıldığına ve malzemenin niteliğine dair herhangi bir bilgisi yoktu," dedi. (Onlar "da" açıklama yaptı, dedim, çünkü ilk firma daha önce davranmıştı. John Marshall Media kurucusunun daha ciddî yalanlaması için lütfen bir önceki yazıma bakın.)

[ EKLEME / 27.02.2014, 14:45 - John Marshall'ın açıklamasından sonra Haber7, A4 kağıdın üzerine iliştirdiği kartviziti kaldırıp, sadece ses mühendisi Robin Lai'nin kendi firması adına imzaladığı kağıdın resmini yayımlamaya başladı. Yani, "denedik, kandıramadık" demiş oldular. Bu arada, kartvizitin gölgesinden kalan ince bir yatay çizgi hâlâ görülebiliyor. Acele edin, onu da düzelteceklerdir muhtemelen. ]

Kaleidoscope Sound sahiplerinden Randy Crafton'ın, firmanın Facebook sayfasında yeralan mesajına göre, bir müşteri gelmiş, bir kayıt vermiş ve bunun "kurgulanmış mı yoksa kesintisiz bir kayıt mı olduğu" konusunda görüş bildirmelerini istemişti. Teknisyen Kyle Cassel, "ufak ve basit bir iş olarak görünen" bu görevi üstlenmiş, "duyduğuna ve gördüğüne göre" karar vermişti. Yazdığı rapor bu kadarcık bir incelemeye dayalıydı. Randy Crafton, kaydı kendisinin de dinlediğini ve bu görüşe katıldığını belirtiyor. Yani dinledikleri kayıtta kesme-birleştirme yerlerinin olduğu görüşüne. Nitekim kayıtta böyle yerler var, çünkü en azından, kayıt beş ayrı telefon görüşmesinden oluşuyor. Yani ayrıntılı, derinlemesine ses analizi falan yapılmış değil. Biz burada kayıtları ses programlarında açıp bakıp ne kadar anlayabiliyorsak onlar da o kadar anlamış.

Crafton'un mesajında çok önemli bir kısım da son paragraf (bu mesaj, kanıt diye sunulan raporun üç misli uzunluğunda, bu arada). Crafton, tartışma konusu olan kayıt acaba bize dinletilen mi, emin değiliz, ama Youtube'dan dinlediğimize benziyordu, diyor. "Onu andırıyordu," diyor. Ve dinlediklerinin, tek parça kesintisiz bir kayıt olmadığını yineleyip, "Bunun ötesinde herhangi bir hükme varmak için kesinlikle en azından konuşulan dili bilen biri gereklidir," diyor.

Yani aslında "iki stüdyodan alınan rapor" haberini okur okumaz neler düşündüysek onları söylüyor, doğruluyor.

Bu arada, şunu da bir kenara yazın ve unutmayın: Her iki firma da, kendilerinin bu tür (adlî) ses analizi konusunda uzman olmadığını belirtiyorlar. JMM bunu kelimesi kelimesine söylüyor, Kaleidoscope, mesajın girişinde "bizim esas işimiz ses kayıt, işleme, miksaj, çoğunlukla da müzik" diyor. Yani Haber7'nin bize kakalamaya çalıştığı, "New York'taki dünyaca ünlü kriminal laboratuarı"ndan eser yok ortalıkta.

Hakikatten de eser yok.