Duvar gazetesinde, İrfan Aktan'ın CHP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Selin Sayek Böke ile yaptığı görüşme yayımlandı. Başlığa Böke'nin "yeni bir hikâye yazmamız lazım" sözü çıkarılmıştı, ama, çağrıştırdığının aksine, Böke yazılacak hikâyeden bahsetmeye ekonomi dolayımından girişmişti. Olsun. Yeni hikâye yeni hikâyedir. Hele CHP'nin yeni bir şey yapması, üstelik hikâye yazması vaat ediliyorsa, ne kadar heyecan verici!
Heyecan ve CHP kavramlarının birbirine mesafesi ne kadardır? Heyecan nãmına neyimiz kaldıysa ağır yaralamaya aday bu soruyu derhal kenara atalım. Yaralı tedavisiyle uğraşmayalım boşuna; nasılsa heyecan nâmına herhangi bir şeyimiz kaldıysa bu görüşmeden birkaç soru-cevabı ardarda okuduktan sonra o da feci şekilde can verecek. Buyurun, İrfan Aktan soruyor:
"...Dış politikadan sorumlu genel başkan yardımcınız Öztürk Yılmaz, 'Türk askerleri Suriye El Bab’da şehit olurken, Türkiye’de askere alınabilecek yaşta Suriyeliler Türk kızlarıyla geziyor' demişti. Bu tür sözleri nasıl izah ediyorsunuz?"
Selin Sayek Böke cevaben şunları anlatıyor: