İnternet halleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnternet halleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Kasım 2015 Pazartesi

Twitter'da organize anti-Esad propaganda

9 Kasım gecesi 04:00 itibarıyla "syria's media outlets" (Suriye medya kuruluşları) kelimelerini girerek yapacağınız bir Twitter araması, sizi çok ilginç bir sonuç sayfasına götürüyordu. Bu sayfada, hepsi aynı metinden oluşan yaklaşık 330 tweet saydım. Metin şu: "Nearly all of Syria's media outlets are state-owned, and the Ba'ath Party controls nearly all newspapers." Yani: "Suriye'nin hemen bütün medya kuruluşları devlete aittir ve Baas Partisi hemen bütün gazeteleri kontrol eder." Bu tweet'lerin çoğunun bir yerine "#NaturalHealing" (doğal tedavi) hashtag'i iliştirilmişti.

28 Ağustos 2015 Cuma

Hakikat bizim kalsın, yalan onların

21 Kasım 2004'te, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz, Mardin/Kızıltepe'deki evinin önünde 13 kurşunla vurularak katledildi. Devlet, Uğur'un babasının terörist olduğu, Uğur'un polislere kaleşnikofla sekiz el ateş ettiği, polislerin başka çaresinin kalmadığı, kendilerini savunmak için ufacık çocuğu vurduğu yollu yalanlar uydurdu. Uğur'un ayağındaki terlikler, önlüğü, yakalığı, bir simge olarak Türkiye zulüm ve vicdansızlık tarihine, tek kare fotoğrafı da kimilerimizin zihnine kazındı.


28 Eylül 2009 günü, 12 yaşındaki Ceylan Önkol, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Şenlik Köyü'ndeki evinin yakınında, açık arazide bir havan mermisi buldu. Nedir diye bakarken mermi patladı, Ceylan'ın bedeni minicik parçalara ayrıldı. Annesi parçalarını eteğine toplayıp taşımak zorunda kaldı. Ceylan'ın ufacık bedeninden etrafa saçılan parçalar kimilerimizin hayatına değmedi ama onun o kocaman açılmış gözleriyle tek kare fotoğrafı kimilerimizin hafızasına kazındı.

27 Ağustos 2015'te de Şırnak/Cizre'de yedi yaşındaki Baran Çağlı öldürüldü. "Çatışma sırasında çöken duvarın altında kaldığı" da söyleniyor, kurşunla başından vuruduğu da; kesin ve sağlıklı bilgi henüz teyit edilmiş değil. Baran'ın fotoğrafı sosyal medyada görülür görülmez pek çok insanın aklına aynı şey geldi: O da tek kare fotoğrafı olan çocuklardandı. Pozu, iktidarın uğramadığı semtlerin çocuklarına özgü, bakışları mahzun, biraz da öfkeliydi. Bu dünyada varolmasına izin verilmeyebileceğini kavramıştı; gözleri bunu belli ediyordu.

Baran'la birlikte, yine Cizre'de 10 yaşındaki Emin Yanaş'ın kısacık hayatının da son bulduğu duyuldu. Şu ana kadar onun fotoğrafını göremedik. Belki yoktu, belki paylaşılamadı. Görmesek ne fark edecek; onun da o mahzun, yoksun çocuklardan olduğunu biliyoruz. Dünyaya gelmiş, "hani benim payım?" demesine fırsat kalmadan zorla, zorbalıkla dünyadan gönderilmişti işte.

Cinayetlerin, katliamların, çocukların öldürülmesinin ağır manevî yükü altında yaşarken her şey zor. Hattâ anlamsız. Ama hak ve adalet mücadelesini sürdürmezsek yaşamanın ne anlamı var?

23 Mart 2015 Pazartesi

Monica Lewinsky'nin muhteşem konuşması

ABD Başkanı Bill Clinton'la ilişkisi yüzünden hiç de istemediği şekilde meşhur olmak zorunda kalan bir gencecik kadındı Monica Lewinsky. Skandal patladığında 22'sindeydi, şimdi 41 yaşında. Konuşmasına, seyircilere, "Hanginiz 22 yaşında şimdi pişman olduğu bir hata yapmadı?" diye sorarak başlıyor. "Belki bazılarınız benim gibi, patronuna aşık da olmuştur," diye devam ediyor. "Ama sanırım sizin patronunuz Amerika Birleşik Devletleri'nin başkanı değildi." Sonra, yaşadığı korkunç döneme ait anılarını, ayrıntılı anlatmıyor, ama, diyebilirim ki, ağırlıklarını belli ediyor.

Monica Lewinsky, TED Konferansları kapsamında konuşuyor. (TED hakkında ayrıca bilgi isterseniz tıklayın.) Başından geçenleri anlatmak değil amacı; sadece lafa oradan giriyor. Sözü getirdiği konu, "sosyal linç" veya "internet linci". "Ben bu çapta sosyal lince uğrayan muhtemelen ilk insanım," diyor Lewinsky. "Çünkü daha önce anca üç kaynaktan haber alabiliyorduk: gazete, radyo, televizyon. Oysa benim kahramanı olduğum skandalda artık internet vardı." Dedikodu, bilgi, aşağılayıcı mesajlar, hakaretler, artık sadece bir tık mesafedeydi.

2 Mart 2015 Pazartesi

TTNET'in tuhaf tezgâhı

Telefon çaldı. 440375 no'lu telefondan arıyorlardı. Daha önce denediğim bir şeyden emin olmak için açtım. Önce ses çıkarmadım, sonra "efendim?" dedim. Karşıdaki otomatik mekanizma, ses verirseniz harekete geçiyor, ses vermeden beklerseniz öylece duruyorsunuz karşılıklı. Bunun zararı, sizi arayanların listesinde "aranmamış-konuşulmamış" gözükmeniz, dolayısıyla sizi durmadan yeniden aramaları. Cevap verirseniz yine tekrar aranabiliyorsunuz, ama en azından hemen ve aynı konum tarafından değil.

Her neyse, cevap verince karşıma çıkan nazik genç adam, bana öncelikle "bilgilerimi araştırmalarına izin verip vermediğimi" sordu. Israrla, her cümlesinin başında "TTNET olarak..." demeyi ihmal etmeden, bana avantajlı internet paketleri sunabilmek için bilgilerime bakmaya ihtiyaçları olduğunu anlatmaya çalıştı. Ben de ısrarla, hangi bilgilerimi, nereden, nasıl araştıracaklarını sordum. Hiçbir somut cevap veremedi.

Soru şu: Bana internet paketi önermek için TTNET'in, zaten sahip olduğu, adım, soyadım, adresim, telefon numaram ve halihazırdaki paketim dışında, nasıl bir bilgiye ihtiyacı var ve ısrarla sorup onay almaya çalıştıklarına göre, nasıl bir potansiyel hak ihlali sözkonusu?

Herkesin haberi olsun, uyanık olunsun hem belki konuyla ilgili birileri belki harekete geçer diye buraya yazıyorum. Kimbilir nasıl bir çakallık var yine...

11 Şubat 2015 Çarşamba

Birçok Twitter hesabı bloke edildi - AÇILDI

Gece 02:00'den itibaren Twitter'da yaşanan acayipliklerle ilgili mesajım ve çeşitli güncellemeler. Tweet atamama sorunu dünya çapında, en azından Türkiye ile sınırlı kalmaksızın yaşandı.

3 Şubat 2015 Salı

İnternet erişimi temel insan hakkı mı?

Bundan yaklaşık dört yıl önce, Birleşmiş Milletler'in Düşünce İfade Özgürlüğü Hakkının Korunması ve Geliştirilmesi Hakkında Özel Raportörü, insanların internet bağlantısını kesmenin insan haklarına ve uluslararası hukuka aykırı bir işlem olduğuna karar vermişti. Raporun hazırlanmasına yolaçan, Suriye rejiminin ülkenin üçte birinde interneti ulaşılamaz kılmasıydı. Telif meseleleri yüzünden internete müdahale edebilmeyi öngören yasalar çıkarmış Fransa ve İngiltere bu karara itiraz etmişlerdi.

Foreign Policy'de David Rothkopf, "Sınırsız internet erişimi modern insan hakkı mıdır?" başlıklı bir yazı yazdı ve meseleyi kurcaladı. Bizim gibi, anayasa ve yasaların iktidar sahipleri nezdinde pek hükmünün olmadığı ülkeler için tartışmanın zemini lüks görünebilir, ancak Rothkopf, internet özgürlüğünü öncelikle anayasa kavramıyla ilişkisi açısından konu ediyor. Ve diyor ki: "İnsanlar, bir vakit anayasa yapmış olanların hayalgücünün ötesine geçen haklar talep edemezler, demek saçmalıktır, hem de tehlikeli bir saçmalık".

Şüphesiz her anayasa, yapıldığı dönemin teknolojik koşullarıyla sınırlı, onlara bağlı. Telefonun varolmadığı bir dünyada, kimin telefonunu kimin ne koşullarda gizlice dinleyebileceği gibi bir mesele de olmazdı haliyle. İnterneti, sosyal medyayı, bu mecralarda oluşan alternatif haberleşme, yayın, duyuru, ifade kanallarını varsaymış herhangi bir yasal zemin ve çerçeve olamaz. 2011'de bağımsızlığını elde etmiş Güney Sudan'ınki belki..?

21 Kasım 2014 Cuma

Çevirmenler, kapatın gidin!

Şu aşağıdakiler, çok büyük bir bilgisayar ve donanım satıcısı firmanın sitesinden. Harici DVD yazıcı bakarken karşıma çıktılar. Dönüp dönüp yeniden okuyorum ve neredeyse kendimden geçiyorum. Paylaşayım istedim.
USB halindeyken yeteneği üzerinde güçlü için güçlendirilmiştir

Eğer bir uçak ya da bir parkta bankta oturan üzerine, bir kafede olun, uyumlu bir Samsung Notebook bağlayarak Samsung Slim Harici DVD Yazıcı kadar güç olabilir. Güç kabloları ve AC adaptörleri sizi özgür için tasarlanan, DVD'ler yazmak için ofisinizde olması gerekmez. Eğer görünürde hiçbir çıkış ile hızlı bir hızda yazabilir, USB BUS güç kaynağı sayesinde. Yani, yoğun program Bizim İnce Harici DVD Writer tutmak yardımcı olmak için inşa edilmiştir, aşağı yavaş izin vermeyin.

Gezi Yazarı İle Aydınlık Seyahat

Biz bugünün telaşlı mobil yaşam talep taşınabilirlik biliyorum çünkü biz sadece beklentilerini aşmak için Samsung Slim Harici DVD Yazıcı mühendisi yoktu, biz bu kompakt ve hafif yaptı. Seyahat ederken yanınızda taşıyabileceğiniz bir esinti, bu şık, sofistike DVD yazıcı on-the-go atamaları için her zaman hazırdır.