Şam'ın Fethi Cephesi, eski adıyla El-Nusra Cephesi, yani danışıklı dövüşlü "bağımsızlık ilanı"ndan önce El-Kaide'nin Suriye kolu olan örgüt, "İslâm Devleti" örgütünün iki numarası Ebu Muhammed el-Adnani'nin (Taha Suphi Falaha) ölümü üzerine bir "oh olsun" açıklaması yaptı.
ŞFC'nin "dış medya ilişkileri direktörü", Mısır doğumlu Avusturalya vatandaşı Mustafa Muhammed, el-Adnani'nin öldürülmesi üzerine attığı ilk tweet'te şöyle dedi: "Adnani sadece uğursuz bir haydutlar grubunun sözcüsü değil, Cihat adına Müslümanların kökünü kazımanın da tutkulu bir savunucusuydu." (Burada İD'in istisna tanımaz tekfirciliğine açık eleştiri var. Yerlileşme, ittifaklar kurma, cihat için cepheyi genişletme derken, El-Kaide her fırsatta tekfirciliği eleştirmeye başladı.)
Belli ki şahane İngilizce'si ve sakin tavrı -daha önceki bir röportajdan biliyoruz- nedeniyle ŞFC önderliğince vitrine çıkarılmak üzere seçilen Mustafa Muhammed'in ikinci tweet'i de şöyle: "DAİŞ'in bir tiran kaybetmesi Müslümanlar için ancak iyi bir şey olabilir. Evet, Adnani'nin ölümünden memnuniyet duyan milyonlarca Müslüman'la beraberim."
el-Adnani etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
el-Adnani etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
2 Eylül 2016 Cuma
31 Ağustos 2016 Çarşamba
İD'in iki numarası öldürüldü
[ GÜNCELLEME / 31 AĞUSTOS / 15:25 ] Rusya Savunma Bakanlığı, el-Adnani'yi Rus jetlerinin öldürdüğünü açıkladı. Bakanlık, 29 Ağustos günü Su-34'lerin Maarat-um-Huş yöresini hedef alan bir bombardıman yaptıklarını, el-Adnani'nin bu bombardıman sonucu can veren kırk kadar İD militanı arasında bulunduğunu ileri sürdü Böylece hem ABD hem Rusya el-Adnani'yi öldürdüğünü iddia ediyor.
“İslâm Devleti” örgütünün hem sözcüsü hem de iç-dış istihbarat-operasyon birimi Emniyet’in şefi Ebu Muhammed el-Adnani öldürüldü. İD, resmî ajansı Amak aracılığıyla el-Adnani’nin öldüğünü resmen duyurdu. (Geceyarısına kadar toparlayabildiklerimi sunuyorum.)
Ebu Muhammed el-Adnani el-Şami, asıl adıyla Taha Suphi Falaha, İdlib doğumlu, yani Suriye’den gelme. Esas olarak Iraklılarca yönetilen İD’de en üst düzeydeki Suriyeli. 2002’den bu yana cihatçı. Amerikan işgali sırasında Irak’a geçmiş. Tâ Ebu Musab el-Zerkavi zamanından beri işin içinde. Bizzat Zerkavi’ye biat etmişliği ve onunla birlikte savaşmışlığı, adına ve kişiliğine cihatçılar âleminde simgesel bir nitelik kazandırdı. İlaveten, bugünün genç cihatçısının gözünde, 2014 Haziran'ında halifeliğin yeniden kuruluşunu ("İslâm Devleti"ni!), dolayısıyla Sykes-Picot Antlaşması'yla çizilen sınırların ortadan kalktığını dünyaya ilan eden sesin sahibidir.
Cihatçı örgütleri inceleyen ve yakından izleyen Fransız araştırmacı Romain Caillet, el-Adnani'nin karizmasının ve etkili konuşmalarının, özellikle IŞİD'in El-Kaide'den kopuşu sırasında pek çok militanın o tarafa değil bu tarafa meyletmesinde etkili olduğunu ileri sürüyor. Caillet, örgütün "halkla ilişkiler"inde el-Bağdadi ile el-Adnani arasında bir tür işbölümü olduğuna, "halife"nin daha yumuşak ve bağışlayıcı tavırlar takınmasına karşılık el-Adnani'nin örgütün "sert adam"ı rolü oynadığına dikkat çekiyor.
El-Adnani İD’in resmî sözcüsü olmasının yanısıra, istihbarat ve operasyon birimlerinin bağlı olduğu Emniyet teşkilatının da başındaydı. Dolayısıyla, dış operasyonlardan, yani örgütün Avrupa’daki, Türkiye’deki eylemlerinden de en üst düzeyde sorumlu olan kişiydi. Dünyanın çeşitli yerlerindeki cihatçılara “ille bizimle irtibat kurmayı, onay almayı beklemeyin, kendi eylemlerinizi yapın, dünyayı kâfirlere dar edin” diye seslenmiş, bunun üzerine pek çok yerde bireysel eylemler, katliamlar yapılmıştı.
“İslâm Devleti” örgütünün hem sözcüsü hem de iç-dış istihbarat-operasyon birimi Emniyet’in şefi Ebu Muhammed el-Adnani öldürüldü. İD, resmî ajansı Amak aracılığıyla el-Adnani’nin öldüğünü resmen duyurdu. (Geceyarısına kadar toparlayabildiklerimi sunuyorum.)
Ebu Muhammed el-Adnani el-Şami, asıl adıyla Taha Suphi Falaha, İdlib doğumlu, yani Suriye’den gelme. Esas olarak Iraklılarca yönetilen İD’de en üst düzeydeki Suriyeli. 2002’den bu yana cihatçı. Amerikan işgali sırasında Irak’a geçmiş. Tâ Ebu Musab el-Zerkavi zamanından beri işin içinde. Bizzat Zerkavi’ye biat etmişliği ve onunla birlikte savaşmışlığı, adına ve kişiliğine cihatçılar âleminde simgesel bir nitelik kazandırdı. İlaveten, bugünün genç cihatçısının gözünde, 2014 Haziran'ında halifeliğin yeniden kuruluşunu ("İslâm Devleti"ni!), dolayısıyla Sykes-Picot Antlaşması'yla çizilen sınırların ortadan kalktığını dünyaya ilan eden sesin sahibidir.
Cihatçı örgütleri inceleyen ve yakından izleyen Fransız araştırmacı Romain Caillet, el-Adnani'nin karizmasının ve etkili konuşmalarının, özellikle IŞİD'in El-Kaide'den kopuşu sırasında pek çok militanın o tarafa değil bu tarafa meyletmesinde etkili olduğunu ileri sürüyor. Caillet, örgütün "halkla ilişkiler"inde el-Bağdadi ile el-Adnani arasında bir tür işbölümü olduğuna, "halife"nin daha yumuşak ve bağışlayıcı tavırlar takınmasına karşılık el-Adnani'nin örgütün "sert adam"ı rolü oynadığına dikkat çekiyor.
El-Adnani İD’in resmî sözcüsü olmasının yanısıra, istihbarat ve operasyon birimlerinin bağlı olduğu Emniyet teşkilatının da başındaydı. Dolayısıyla, dış operasyonlardan, yani örgütün Avrupa’daki, Türkiye’deki eylemlerinden de en üst düzeyde sorumlu olan kişiydi. Dünyanın çeşitli yerlerindeki cihatçılara “ille bizimle irtibat kurmayı, onay almayı beklemeyin, kendi eylemlerinizi yapın, dünyayı kâfirlere dar edin” diye seslenmiş, bunun üzerine pek çok yerde bireysel eylemler, katliamlar yapılmıştı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)