ABD’nin DAİŞ’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, "Şu soruyu sormamız gerekiyor," dedi. "El Kaide lideri Ayman el Zevahiri’nin yardımcısı İdlib’e niçin ve nasıl gidebiliyor? Bu neden oluyor? Oraya nasıl ulaşabiliyorlar? Paraşütçü askerler değiller."
McGurk, Washington'da, Ortadoğu Enstitüsü’nün düzenlediği “Trump Yönetimi’nin Terörle Mücadele Politikasının Değerlendirmesi” başlıklı panelde konuştu ve, aktardığım üzre, El-Kaide'nin İdlib'deki hakimiyetinden Ankara'yı sorumlu tuttu. Çünkü El-Kaide'ciler "paraşütçü olmadıklarına" göre, İdlib'e karadan geçmiş olmalılar ve bu vilayetin kara sınırı yalnız Türkiye ile!
El-Nusra etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
El-Nusra etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
30 Temmuz 2017 Pazar
25 Temmuz 2017 Salı
Esad'a meşruiyet avantajı, Ankara'ya dert
Associated Press'in (AP) bugünkü İdlib haberi, "El-Kaide bağlantılı bir cihatçı grup"un "Suriye'deki isyandan ülkenin kuzeybatısında her ne kalmışsa onu" süpürüp attığını duyurarak başlıyor. Nusra çekirdekli Heyet Tahrir el-Şam'ın, Türkiye destekli Ahrar el-Şam ve çevresinde toplanan bilumum örgütleri vilayetin güneyine postalamasından sözediyor.
İdlib'te eli kulağında olan bu gelişmeyi, ötesiyle berisiyle, bu haftaki P24 yazımda anlatmaya çalıştım. Meselenin, o yazıda olguların ötesine fazla geçmediğim için üzerinde durmadığım, oysa önümüzdeki günler açısından çok önem taşıyan bir boyutu, giderek daha fazla konu ediliyor. Nitekim AP, "cihatçıların [İdlib] şehri ve vilayetinde otoritelerini pekiştirmeleri"yle birlikte, "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, isyancı vilayete uzun süredir beklenen saldırıyı başlatmak için işine yarayacak bir bahaneye kavuştuğu"nu vurguluyor: Esad, "kendisine karşı kalkışılan ayaklanmanın büyük ölçüde İslâmcılar ve teröristler tarafından yönetildiği"ni ileri sürebilecek. Bildiğiniz üzre, bu, zaten ayaklanmanın başından beri Esad'ın resmî tezi.
AP'ye konuşan muhalif bir eski albay, El-Kaide'nin egemen olduğu bölgeye Esad'ın uluslararası düzeyde onay alarak girebileceğini söylemiş.
Hernekadar Suriye muktedirini ilk defa uluslararası kamuoyu ile aynı çizgiye getirse de mesele elbette Esad'ın saldırıya geçmek için meşruiyet ve onaya kavuşmasından ibaret değil. Bu saldırının kapsamı hakkında düşünmeye başladığımızda işler büyüyor.
İdlib'te eli kulağında olan bu gelişmeyi, ötesiyle berisiyle, bu haftaki P24 yazımda anlatmaya çalıştım. Meselenin, o yazıda olguların ötesine fazla geçmediğim için üzerinde durmadığım, oysa önümüzdeki günler açısından çok önem taşıyan bir boyutu, giderek daha fazla konu ediliyor. Nitekim AP, "cihatçıların [İdlib] şehri ve vilayetinde otoritelerini pekiştirmeleri"yle birlikte, "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, isyancı vilayete uzun süredir beklenen saldırıyı başlatmak için işine yarayacak bir bahaneye kavuştuğu"nu vurguluyor: Esad, "kendisine karşı kalkışılan ayaklanmanın büyük ölçüde İslâmcılar ve teröristler tarafından yönetildiği"ni ileri sürebilecek. Bildiğiniz üzre, bu, zaten ayaklanmanın başından beri Esad'ın resmî tezi.
AP'ye konuşan muhalif bir eski albay, El-Kaide'nin egemen olduğu bölgeye Esad'ın uluslararası düzeyde onay alarak girebileceğini söylemiş.
Hernekadar Suriye muktedirini ilk defa uluslararası kamuoyu ile aynı çizgiye getirse de mesele elbette Esad'ın saldırıya geçmek için meşruiyet ve onaya kavuşmasından ibaret değil. Bu saldırının kapsamı hakkında düşünmeye başladığımızda işler büyüyor.
31 Ocak 2017 Salı
Tahrir de Emevî Camii'ne talip
Suriye cihatçıları arasındaki yeni örgütlenme ve saflaşmaya dair bulabildiğim verileri derlediğim yazıya, yeni oluşuma katılan örgütler açıklandıkça ekliyorum. Öyle görünüyor ki, Heyet Tahrir el-Şam (HTS - Şam'ı Kurtarma Komitesi), başlıca rakibi Ahrar el-Şam'ın önderliğindeki cepheyi epey zayıflatarak, silahlı Suriye muhalefetine El-Kaide damgasını vuracak.
Bu defa ilginç bir ayrıntıyı konu edeceğim. (Birileri işaret etti de uyandım, yoksa Suriye, Şam ve Emevî Camii hakkında, bu görsel bağlantıyı kurabilecek bilgiye sahip değilim, oraları görmedim de.) HTS amblemindeki kubbenin, Suriye'nin bu simgesel camisinin kubbesine görsel gönderme olduğu söyleniyor. Mânâsı, örgütün başkenti ele geçirme ("kurtarma") hedefini önüne koymuş olduğu. Bu aynı zamanda, "Suriye muhalefeti"nin liderliği olma iddiasını taşımak demek. Ve çatısı, haliyle.
Ahrar el-Şam'ı Suriyeli silahlı muhalifler arasında en etkin, itibarlı ve güçlü örgüt yapan unsurlar zayıflıyor, örgütler-yerel birimler koalisyonu niteliğindeki Ahrar'dan pek çok parça koparak Tahrir tarafına geçiyor. Bir sonraki uluslararası barış-çözüm görüşmelerinde muhalefet adına masaya kimler oturacak, belirsiz; çünkü şu anda giderek güçlenen ve sahaya ağırlığını koyacak olan silahlı muhalefetin omurgasını Şam'ın Fethi Cephesi, yani eski el-Nusra, yani Suriye El-Kaidesi oluşturuyor ve bırakın onun diplomatik düzeyde muhatap alınmasını, şu anda hem ABD hem Rusya bu örgütü bombalıyorlar. Yeni saflaşmalar ışığında, Ankara da, düne kadar müttefiki veya beslemesi olan örgütlerle çatışmak durumunda kalabilir.
Emevî Camii'nin lafı geçtiği için, "Gel de Ahmet Davutoğlu'nu ve 'Stratejik Derinlik'i hatırlama!" diyenler çıkacaktır. Yeni Osmanlı İmparatorluğu ve İslâm Halifeliği sûretinde zuhur edecek yeni Türkiye'yi -ve muhtemelen bu arada kendini de- Ortadoğu'nun "sahibi, öncüsü ve hizmetkârı" yapmak isteyen bu zat, kubbe göndermeli amblemler gördüğünde hisleniyor mudur acaba?
Bu defa ilginç bir ayrıntıyı konu edeceğim. (Birileri işaret etti de uyandım, yoksa Suriye, Şam ve Emevî Camii hakkında, bu görsel bağlantıyı kurabilecek bilgiye sahip değilim, oraları görmedim de.) HTS amblemindeki kubbenin, Suriye'nin bu simgesel camisinin kubbesine görsel gönderme olduğu söyleniyor. Mânâsı, örgütün başkenti ele geçirme ("kurtarma") hedefini önüne koymuş olduğu. Bu aynı zamanda, "Suriye muhalefeti"nin liderliği olma iddiasını taşımak demek. Ve çatısı, haliyle.
Ahrar el-Şam'ı Suriyeli silahlı muhalifler arasında en etkin, itibarlı ve güçlü örgüt yapan unsurlar zayıflıyor, örgütler-yerel birimler koalisyonu niteliğindeki Ahrar'dan pek çok parça koparak Tahrir tarafına geçiyor. Bir sonraki uluslararası barış-çözüm görüşmelerinde muhalefet adına masaya kimler oturacak, belirsiz; çünkü şu anda giderek güçlenen ve sahaya ağırlığını koyacak olan silahlı muhalefetin omurgasını Şam'ın Fethi Cephesi, yani eski el-Nusra, yani Suriye El-Kaidesi oluşturuyor ve bırakın onun diplomatik düzeyde muhatap alınmasını, şu anda hem ABD hem Rusya bu örgütü bombalıyorlar. Yeni saflaşmalar ışığında, Ankara da, düne kadar müttefiki veya beslemesi olan örgütlerle çatışmak durumunda kalabilir.
Emevî Camii'nin lafı geçtiği için, "Gel de Ahmet Davutoğlu'nu ve 'Stratejik Derinlik'i hatırlama!" diyenler çıkacaktır. Yeni Osmanlı İmparatorluğu ve İslâm Halifeliği sûretinde zuhur edecek yeni Türkiye'yi -ve muhtemelen bu arada kendini de- Ortadoğu'nun "sahibi, öncüsü ve hizmetkârı" yapmak isteyen bu zat, kubbe göndermeli amblemler gördüğünde hisleniyor mudur acaba?
10 Eylül 2016 Cumartesi
ABD ile Türkiye'nin müttefiki,
El-Kaide'ye başsağlığı diledi
Bir insansız hava aracı, 8 Eylül gecesi Halep'in batısında, silahlı grupların elindeki bölgede, Kefer Naha köyünde çok kritik bir hedefi vurdu. Vurulan binada, eski El-Nusra, şimdinin Şam'ın Fethi Cephesi'nin (ŞFC) üst düzey komutanları toplantı halindeydi. El-Kaide'nin Suriye kolu El-Nusra'nın kurucularından olan, ŞFC'nin "Askerî Emir"i, Fetih Ordusu koalisyonunun genel komutanı ağır top Ebu Hacer el-Humsi veya cihatçı âleminde meşhur olduğu adıyla Ebu Ömer Serakip, burada can verenler arasındaydı. (Arapça kelimelerin Türkçe yazılışında yanlışlar olabilir.)
Önce saldırıyı bir Amerikan İHA'sının yaptığı söylendi. Ancak ABD, operasyonu üstlenmedi. Pentagon Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, "Orada her ne olduysa, bu ABD ordusunun yaptığı bir şey değildi," dedi. Davis, "Halep IŞİD'in bulunduğu bir yer değil, orada olmamız için sebep yok," diye de altını çizdi sözünün. Bir başka Amerikalı savunma yetkilisi, AFP'ye, Halep saldırısında "önde gelen şüpheli"nin Rusya olduğunu söyledi.
Önce saldırıyı bir Amerikan İHA'sının yaptığı söylendi. Ancak ABD, operasyonu üstlenmedi. Pentagon Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, "Orada her ne olduysa, bu ABD ordusunun yaptığı bir şey değildi," dedi. Davis, "Halep IŞİD'in bulunduğu bir yer değil, orada olmamız için sebep yok," diye de altını çizdi sözünün. Bir başka Amerikalı savunma yetkilisi, AFP'ye, Halep saldırısında "önde gelen şüpheli"nin Rusya olduğunu söyledi.
2 Eylül 2016 Cuma
Adnani'nin ölümü üzerine eski Nusra: "oh olsun"
Şam'ın Fethi Cephesi, eski adıyla El-Nusra Cephesi, yani danışıklı dövüşlü "bağımsızlık ilanı"ndan önce El-Kaide'nin Suriye kolu olan örgüt, "İslâm Devleti" örgütünün iki numarası Ebu Muhammed el-Adnani'nin (Taha Suphi Falaha) ölümü üzerine bir "oh olsun" açıklaması yaptı.
ŞFC'nin "dış medya ilişkileri direktörü", Mısır doğumlu Avusturalya vatandaşı Mustafa Muhammed, el-Adnani'nin öldürülmesi üzerine attığı ilk tweet'te şöyle dedi: "Adnani sadece uğursuz bir haydutlar grubunun sözcüsü değil, Cihat adına Müslümanların kökünü kazımanın da tutkulu bir savunucusuydu." (Burada İD'in istisna tanımaz tekfirciliğine açık eleştiri var. Yerlileşme, ittifaklar kurma, cihat için cepheyi genişletme derken, El-Kaide her fırsatta tekfirciliği eleştirmeye başladı.)
Belli ki şahane İngilizce'si ve sakin tavrı -daha önceki bir röportajdan biliyoruz- nedeniyle ŞFC önderliğince vitrine çıkarılmak üzere seçilen Mustafa Muhammed'in ikinci tweet'i de şöyle: "DAİŞ'in bir tiran kaybetmesi Müslümanlar için ancak iyi bir şey olabilir. Evet, Adnani'nin ölümünden memnuniyet duyan milyonlarca Müslüman'la beraberim."
ŞFC'nin "dış medya ilişkileri direktörü", Mısır doğumlu Avusturalya vatandaşı Mustafa Muhammed, el-Adnani'nin öldürülmesi üzerine attığı ilk tweet'te şöyle dedi: "Adnani sadece uğursuz bir haydutlar grubunun sözcüsü değil, Cihat adına Müslümanların kökünü kazımanın da tutkulu bir savunucusuydu." (Burada İD'in istisna tanımaz tekfirciliğine açık eleştiri var. Yerlileşme, ittifaklar kurma, cihat için cepheyi genişletme derken, El-Kaide her fırsatta tekfirciliği eleştirmeye başladı.)
Belli ki şahane İngilizce'si ve sakin tavrı -daha önceki bir röportajdan biliyoruz- nedeniyle ŞFC önderliğince vitrine çıkarılmak üzere seçilen Mustafa Muhammed'in ikinci tweet'i de şöyle: "DAİŞ'in bir tiran kaybetmesi Müslümanlar için ancak iyi bir şey olabilir. Evet, Adnani'nin ölümünden memnuniyet duyan milyonlarca Müslüman'la beraberim."
26 Ağustos 2016 Cuma
El-Kaide: Irak'ta "uzun soluklu gerilla savaşı
El-Kaide lideri Eymen el-Zevahiri, Iraklı Sünnileri, "daha önce yaptıkları gibi, neo-Safevi ve Haçlı işgalcileri (İran+ABD) topraklarından atmak üzere uzun soluklu gerilla savaşı"na hazırlanmaya, bu amaçla kendilerini "yeniden örgütlemeye" çağırdı.
El-Kaide'nin medya birimi Es Sahab, Zevahiri'nin "Muzaffer Bir Ümmet İçin Kısa Mesajlar"ının "Irak'ta Allah'tan Korkun" başlıklı üçüncü bölümünü yayımladı.
Dört dakikayı biraz aşan mesajında Zevahiri, toprak kaybetmekte, zayıflamakta olduğuna işaret ettiği "İslâm Devleti" örgütünü eleştirdi, bu örgütün yöntemlerinin Müslüman halkı davadan uzaklaştırdığını, düşmanlara avantaj sağladığını belirtti. El-Kaide lideri, "aşırılığa" ve tekfirciliğe düşmekle eleştirdiği Iraklı cihatçıların, kendilerini Müslüman ahaliden uzak düşüren pratiklerini sorgulamaları gerektiğini vurguladı. Zevahiri'nin Iraklı cihatçılara bir eleştirisi de, yasak olduğu halde Müslüman kanı dökmeleri. Zevahiri, bunun ancak ABD ile işbirlikçilerine yaradığını söyledi.
El-Kaide'nin medya birimi Es Sahab, Zevahiri'nin "Muzaffer Bir Ümmet İçin Kısa Mesajlar"ının "Irak'ta Allah'tan Korkun" başlıklı üçüncü bölümünü yayımladı.
Dört dakikayı biraz aşan mesajında Zevahiri, toprak kaybetmekte, zayıflamakta olduğuna işaret ettiği "İslâm Devleti" örgütünü eleştirdi, bu örgütün yöntemlerinin Müslüman halkı davadan uzaklaştırdığını, düşmanlara avantaj sağladığını belirtti. El-Kaide lideri, "aşırılığa" ve tekfirciliğe düşmekle eleştirdiği Iraklı cihatçıların, kendilerini Müslüman ahaliden uzak düşüren pratiklerini sorgulamaları gerektiğini vurguladı. Zevahiri'nin Iraklı cihatçılara bir eleştirisi de, yasak olduğu halde Müslüman kanı dökmeleri. Zevahiri, bunun ancak ABD ile işbirlikçilerine yaradığını söyledi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)