GÜNCELLEME / 17 ŞUBAT / 17:50
Suriye ordusu, yoğun Rusya bombardımanı eşliğinde ilerlemesini sürdürüyor. Herakâtın hedefinin Afrin ile İdlib'in bağlantısını kesmek ve Türkiye sınırına ulaşmak, cihatçıların Türkiye'den ikmal yolunu da kesmek olduğu anlaşılıyor. TSK'nın Soçi Anlaşması'na uygun olarak kurduğu gözlem noktalarından ikisi daha, Suriye ordusu hatlarının gerisinde, yani kuşatma altında kaldı: Anadan ve Şeyh Akil. TSK ile Suriye ordusu arasında doğrudan çatışma veya karşılıklı ateş teatisi bugün akşamüstüne kadar görülmedi. Fırat'ın doğusunda, TSK Rusya ile bir süredir katılmadığı ortak devriyeye yeniden çıktı. Öyle görünüyor ki, TSK kuşatma altında gözlem noktalarıyla askerî yönden ilgilenmiyor. Çünkü değişik yerlerde kurduğu hareketli mevzilerin sayısı otuzu aşmış durumda.
GÜNCELLEME / 16 ŞUBAT / 02:00
Suriye ordusu ve milisler, Batı Halep'in cihatçıların elindeki parçasını almaya öncelik vermiş görünüyor. Türkiye'den gelip Bab el-Heva'dan İdlib şehrine uzanan ikmal yolunu kesme hedefi de bâki. TSK, Suriye ordusunun batıya ilerlemesini önleyecek şekilde mevzileniyor, ancak şu ana kadar ilerleme yavaşlamadı. Suriye'nin yeni yönelimi, daha ileriki aşamasında, Ankara'nın denetimindeki Afrin bölgesiyle İdlib'in orta ve güney bölgelerinin irtibatını kesmeyi hedefleyecek. "İdlib" diye anılan bölgenin gerçekte Batı Halep'ten meydana kuzeydoğu parçası üç yönden sarılı olduğundan, Suriye ordusunun burayı kısa zamanda ele geçirmesi mümkün görünüyor. Günün sürprizi, Suriye ordusunun güneyden yeni bir taarruza geçerek M-4 karayoluna yönelmesi oldu.
GÜNCELLEME / 14 ŞUBAT / 17:30
Suriye ordusu M-5 karayolunun denetimini bütünüyle ele geçirdiğini resmen açıkladı. Gerçi yola yakın birtakım yerleşim birimlerine cihatçıların karşı saldırısı ve zaman zaman birtakım mevzilerin el değiştirmesi yine görülüyor, ayrıca karayolu pek yakındaki cihatçı mevzilerinden yapılabilecek top ve roket atışlarına karşı hâlâ çok hassas, yine de, 7-8 km'lik kısmında bu hassasiyet özellikle büyük olsa da, tamamının ordu denetimine geçişi Suriye İçsavaşı'nda belirleyici bir viraj. Suriye ordusunun şu anda öncelikle hasımlarının Türkiye'den ikmal hattını (Bab el-Heva - İdlib) kesmeyi hedeflediği anlaşılıyor. Bunun için Etarib'i almak üzere ilerlemeye çalışıyorlar. Ancak Etarib'e TSK'nın da girip mevzi aldığı söyleniyor. Harita güncellemelerinde TSK'nın kurduğu mevzileri ve yığınak noktalarını belirtmiyorum, çünkü bunlar süratle değişebiliyor, yetişmem imkânsız. Şu andaki gidişat, Suriye ordusunun hareketine göre TSK'nın da konum aldığını gösteriyor ve bu gidişle maalesef sık sık doğrudan çatışma koşulları oluşuyor. Günün en önemli olayları, TSK'nın Reyhanlı'dan (TC topraklarından) Suriye ordusuna top ateşi açması ve TSK gözlem noktasının yakınından atıldığı ileri sürülen roketle Suriye helikopterinin düşürülmesi, pilotların (üç asker) ölmesi. Yani belki aslında 'zaten çatışılıyor' demek gerekli.
Halep etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Halep etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
26 Ocak 2020 Pazar
9 Şubat 2018 Cuma
İdlib: DAİŞ'çiler HTŞ'nin başına kaldı
İdlib-Batı-Güneybatı Halep-Kuzey-Kuzeydoğu Hama'yı kapsayan cihatçı bölgesindeki kuşatılmış DAİŞ bölgesi tamamen ortadan kalktı. Suriye ordusunun ele geçirdiği toprakların ortayerinde, burası tamamen kuşatılmadan alanı terk eden Heyet Tahrir el-Şam'cıların bıraktığı boşluktan DAİŞ yararlanmış, bin kilometrekareden daha büyük alanı eline geçirmişti. Suriye ordusu günlerdir burayı "kemirmekle" meşgûldü. İki gündür çok büyük ilerleme kaydetmiş, DAİŞ'çileri ufacık alana sıkıştırmıştı. Toplu imha mı olacak, sorusu doğmuştu. Bugün, ne olup bittiği tam anlaşılamadan, kuşatılmış DAİŞ'çiler kendilerine bir yol açmayı başararak veya Suriye ordusunun kaçmaları için bıraktığı yoldan geçerek, HTŞ egemenliğindeki İdlib cihatçı bölgesine geçtiler. Ve geçer geçmez HTŞ'nin ateşiyle karşılaşıp çatışmaya girdiler. Ne oldu, kendilerine görece güvenli bir yer temin edebildiler mi, sonrasında oradaki cihatçılarla biraraya gelmeyi başararak Suriye ordusuna karşı savaşmaya devam mı edecekler yoksa bu defa İdlib'in cihatçıları mı onları imha etmeye kalkışacak, henüz bilemiyoruz. Orada öyle bir savaş ortamı var ki, İdlib'in cihatçıları, bir dönem kıyasıya savaştıkları DAİŞ'çilerle biraraya da gelebilir, onları imha edebilir. DAİŞ'çilere o yolu Suriye ordusu özellikle açmış da olabilir, olmayabilir de.
Bir yandan da Rusya ve Suriye ordusunun sistematik bombardımanları sürüyor. Bugün yine Cisr el-Şuğur civarı, Eriye, Maaret el-Numan'ın batısındaki ve doğusundaki çeşitli hedefler ve Han Şeyhun bombalandı.
Bir ilginç gelişme de, DAİŞ'çiler, açtıkları veya açılan yoldan İdlib'in cihatçıların elindeki kısmına geçerken, yüz kadar HTŞ'li de Suriye ordusunun elindeki kısma baskın yaptı, Ebu el-Zuhur'a giden yolu kesti. Bu baskının gerçekleştiği yer, tam da DAİŞ'çilerin İdlib'e geçiş yolunun dibinde (haritada çift yeşil oklu).
Son olarak anılması gereken, Ankara'nın, Taftanaz'a takviye kuvvetler barındıran ikinci bir konvoy yollamış olması.
Bir yandan da Rusya ve Suriye ordusunun sistematik bombardımanları sürüyor. Bugün yine Cisr el-Şuğur civarı, Eriye, Maaret el-Numan'ın batısındaki ve doğusundaki çeşitli hedefler ve Han Şeyhun bombalandı.
Bir ilginç gelişme de, DAİŞ'çiler, açtıkları veya açılan yoldan İdlib'in cihatçıların elindeki kısmına geçerken, yüz kadar HTŞ'li de Suriye ordusunun elindeki kısma baskın yaptı, Ebu el-Zuhur'a giden yolu kesti. Bu baskının gerçekleştiği yer, tam da DAİŞ'çilerin İdlib'e geçiş yolunun dibinde (haritada çift yeşil oklu).
Son olarak anılması gereken, Ankara'nın, Taftanaz'a takviye kuvvetler barındıran ikinci bir konvoy yollamış olması.
8 Şubat 2018 Perşembe
İdlib ve Hama'da üç önemli gelişme
Haritayı güncelliyorum. Çok önemli üç gelişme var. İlki, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin üç defa saldırıya uğrayan ilk konvoyu El-Eys'e yerleştirdikten sonra, ikinci bir konvoyu Taftanaz'a yollaması. Oradaki hava üssüne yerleşecekler. (Taftanaz ve hava üssünü haritada El-Eys'in hemen batısında görüyorsunuz.) İkinci önemli gelişme, Kuzeydoğu Hama'da DAİŞ'in hükmettiği ufak bölgenin artık hızla yok oluşa gitmesi. Suriye ordusu çok yerden birden saldırıyor ve sonunda ne yapacaklarını kimsenin anlayamadığı DAİŞ'çileri sıkıştırıyor. Toplu imha mı olacak? Toplu intihar mı? Musul ve Rakka'dan bu yana ilk defa çok sayıda DAİŞ'çi kameralar önünde topluca teslim mi alınacak? Üçüncü gelişme ise, cihatçı bölgesinin batı ucunda, Suriye içinde Lazkiye ile, dışarıda Türkiye ile İdlib'in sınırında yeralan Cisr el-Şuğur civarının giderek daha sık bombalanmaya başlanması. Burası, şu anda Maaret el-Numan'ın doğusunda Suriye ordusu ve İranlı milislere karşı saldırıya geçmiş olan cihatçıların önemli unsurlarından Türkistan İslâmî Partisi (TİP) mensuplarının yerleştiği, barındığı yer. TİP ve Orta Asyalı başka cihatçılar, El-Kaide ve Taliban'a biatlı. Cisr el-Şuğur, aynı zamanda, Türkiye'nin "sorumluluğuna verilmesi" öngörülen bölge içinde.
Taftanaz'a dair ilave bilgi, Duvar'da muhtemelen birazdan yayına girecek olan yazımda var. (Henüz linki yok.) Haritada, her zamanki gibi, kırmızı oklar Suriye ordusu+müttefiklerinin, yeşil oklar cihatçı taarruzları, kırmızı noktalar bombardımanlar. En azından bir önceki haritayla kıyaslayarak bakmanızı öneririm.
Taftanaz'a dair ilave bilgi, Duvar'da muhtemelen birazdan yayına girecek olan yazımda var. (Henüz linki yok.) Haritada, her zamanki gibi, kırmızı oklar Suriye ordusu+müttefiklerinin, yeşil oklar cihatçı taarruzları, kırmızı noktalar bombardımanlar. En azından bir önceki haritayla kıyaslayarak bakmanızı öneririm.
6 Şubat 2018 Salı
DAİŞ'in elindeki bölge küçülüyor
İdlib'te Türkiye açısından cereyan eden hayatî gelişmeleri P24'teki yazımda ve bir önceki blog yazımda konu ettim. Şimdi sadece haritayı güncelleyeceğim. Bir amacım da, P24'teki yazıya eklediğim haritanın bir benzerinin, devamlılık açısından, burada da bulunması. Çünkü bu haritada, Rusya uçağının düşürülmesini izleyen bir gün içerisinde Rusya'nın giriştiği yoğun ve yaygın bombardımanın kapsamını görmek mümkün. Üçüncü denemesinde hedefine (El-Eys) ulaşan ve gözlem noktası kurmaya başlayan Türk Silahlı Kuvvetleri konvoyunun İranlı milislerin top ve roket ateşiyle karşılaştığı, cevap verdiği, bir askerin hayatını kaybettiği, beşinin yaralandığı El-Eys, karşısında da Hâdır, sanırım önümüzdeki günlerde de haritalarda yeralacak.
Güncellemeyi gerektiren esas gelişme, güneydoğuda, İdlib, Halep ve Hama'ya yayılan sürpriz DAİŞ bölgesinde. Suriye ordusu bu sabah büyük ilerleme kaydetti ve yirmiye yakın köyü DAİŞ'çilerin elinden aldı. DAİŞ'in elindeki bölgenin İdlib ve Halep'te kalan kısımları temizlenmek üzere gibi görünüyor. Gri bölgeyi önceki haritalarla karşılaştırırsanız büyük farkı göreceksiniz. Böylece DAİŞ Hama'nın kuzeydoğusunda azıcık toprağa sıkışacak. Buradan çıkış yolu da olmadığı için savaşın bu faslının çabuk sona ermesi beklenir.
Kaydedilmesi gereken bir durum da, ortak operasyon odası oluşturan cihatçı örgütlerin Ebu el-Zuhur Hava Üssü batısından giriştikleri karşı saldırı. Her zamanki gibi, yeşil oklar bunu gösteriyor.
Güncellemeyi gerektiren esas gelişme, güneydoğuda, İdlib, Halep ve Hama'ya yayılan sürpriz DAİŞ bölgesinde. Suriye ordusu bu sabah büyük ilerleme kaydetti ve yirmiye yakın köyü DAİŞ'çilerin elinden aldı. DAİŞ'in elindeki bölgenin İdlib ve Halep'te kalan kısımları temizlenmek üzere gibi görünüyor. Gri bölgeyi önceki haritalarla karşılaştırırsanız büyük farkı göreceksiniz. Böylece DAİŞ Hama'nın kuzeydoğusunda azıcık toprağa sıkışacak. Buradan çıkış yolu da olmadığı için savaşın bu faslının çabuk sona ermesi beklenir.
Kaydedilmesi gereken bir durum da, ortak operasyon odası oluşturan cihatçı örgütlerin Ebu el-Zuhur Hava Üssü batısından giriştikleri karşı saldırı. Her zamanki gibi, yeşil oklar bunu gösteriyor.
2 Şubat 2018 Cuma
Suriye odusu Serakib'e yaklaşık 20 km mesafede
Haritayı güncelliyorum. Kayda değer görüntü aynı: Suriye ordusu ve İranlı milisler Serakib'e doğru ilerliyorlar. Heyet Tahrir el-Şam'cılar, yol üzerindeki mevzilerini güçlendirdiklerini gösteren siper kazma fotoğrafları paylaşıyorlar. Oklar, her zamanki gibi, Suriye ordusunun ilerleyişini ve yeni köyler ele geçirdiği yerleri işaret ediyor. Kırmızı noktalarsa bombardımanları. Hama'nın kuzeyi, Han Şeyhun'un güneyindeki kısmı Rusya ve Suriye uçaklarının hiç boşlamadığı görülüyor. Bir de M5 karayolu üzerini. Türk Silahlı Kuvvetleri konvoyunun ateşle karşılaşıp geri çekildiği El-Eys'in kuzeyinde kalan kısım daha çok bombalanıyor. Serakib de sürekli bombardıman altında. Zorlu muharebelerin ardından ele geçirilebilen El-Zuhur Hava Üssü artık batıdan da tamamen emniyette. Suriye ordusu, İdlib-Halep-Hama'ya yayılmış sürpriz DAİŞ bölgesiyle bir-iki gündür uğraşmıyor. Orayı "kemirme" operasyonu esas İdlib harekâtıyla aynı anda etkili şekilde sürdürülemiyor olmalı.
31 Ocak 2018 Çarşamba
Konvoy döndü, kalınan yerden devam
Türkiye'den Suriye topraklarına girip güneydoğuya, El-Eys'e doğru harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri konvoyunun önce yoluna bomba ve top atılarak durdurulması, geri dönmeye zorlanması, ardından, yeniden yola koyulduğu sırada El-Etarib'de saldırıya uğraması ve görevinden vazgeçip dönmesi, İdlib sahnesi için bile alışılmadık, beklenmedik, çarpıcı, düşündürücü bir olaydı. Konvoyun durdurulduğu gece olanları P24'teki yazımda ayrıntılı olarak aktarmaya çalıştım. Orada konvoyun güzergâhını gösteren harita da var. Bu yüzden şimdi güncellediğim haritada sadece konvoyun hedefi olan El-Eys ve hemen karşısındaki Suriye ordusu+İran milisleri mevzisi Hâdır ile konvoyun bombalı araç saldırısına uğradığı El-Etarib'i belirtmekle yetindim.
Buradaki harita esas olarak, konvoy hedefine ulaşsa muhtemelen göremeyeceğimiz şeyleri gösteriyor: Suriye ordusunun Ebu el-Zuhur Hava Üssü'nün batı ve kuzeybatısına doğru yeniden hızla ilerlemeye başladığını. El-Zuhur civarından Serakib'e doğru uzanan bölge Rusya uçaklarınca bugün (31 Ocak) neredeyse aralıksız bombalanıyor. Suriye ordusu ayrıca, esas büyük kısmı Hama vilayeti içerisinde yeralan, Güney Halep ve Güneydoğu İdlib'ten de ufak parçalara yayılan DAİŞ bölgesini de "kemirmeye" başladı. Oraya daha çok güneyden hücum ediyorlar. Hama kuzeyindeki cihatçı topraklarına da yeni bombardıman yaptılar. Ama çatışma esas olarak el-Zuhur'un batısı ve kuzeyinde yoğunlaşıyor. Suriye birlikleri, Halep-Hama karayolunun denetimini ele geçirmeye ve kuşatma altındaki Şii köyleri Kefarya ile Fua'ya ulaşmaya çalışıyorlar. [ 03:00'te haritayı yeniden güncelledim, çünkü Suriye ordusu ve İranlı müttefikleri gün boyunca El-Zuhur'un batısında yeni yerler ele geçirdiler ve harekâtlarının yönü fiziken de belirmeye başladı. ] Eğer yerine ulaşıp yerleşebilseydi şüphesiz bu harekâtı sekteye uğratacak olan TSK konvoyunun nasıl bir anlaşma çerçevesinde El-Eys'e doğru hareket ettiğini anlayıp izah edebilen kimse henüz çıkmadı.
Buradaki harita esas olarak, konvoy hedefine ulaşsa muhtemelen göremeyeceğimiz şeyleri gösteriyor: Suriye ordusunun Ebu el-Zuhur Hava Üssü'nün batı ve kuzeybatısına doğru yeniden hızla ilerlemeye başladığını. El-Zuhur civarından Serakib'e doğru uzanan bölge Rusya uçaklarınca bugün (31 Ocak) neredeyse aralıksız bombalanıyor. Suriye ordusu ayrıca, esas büyük kısmı Hama vilayeti içerisinde yeralan, Güney Halep ve Güneydoğu İdlib'ten de ufak parçalara yayılan DAİŞ bölgesini de "kemirmeye" başladı. Oraya daha çok güneyden hücum ediyorlar. Hama kuzeyindeki cihatçı topraklarına da yeni bombardıman yaptılar. Ama çatışma esas olarak el-Zuhur'un batısı ve kuzeyinde yoğunlaşıyor. Suriye birlikleri, Halep-Hama karayolunun denetimini ele geçirmeye ve kuşatma altındaki Şii köyleri Kefarya ile Fua'ya ulaşmaya çalışıyorlar. [ 03:00'te haritayı yeniden güncelledim, çünkü Suriye ordusu ve İranlı müttefikleri gün boyunca El-Zuhur'un batısında yeni yerler ele geçirdiler ve harekâtlarının yönü fiziken de belirmeye başladı. ] Eğer yerine ulaşıp yerleşebilseydi şüphesiz bu harekâtı sekteye uğratacak olan TSK konvoyunun nasıl bir anlaşma çerçevesinde El-Eys'e doğru hareket ettiğini anlayıp izah edebilen kimse henüz çıkmadı.
26 Ocak 2018 Cuma
Herkes Efrin'le meşgûlken İdlib'te yeni perde açılıyor
Efrin'de Türk Silahlı Kuvvetleri'ne harekât imkânı tanınmasıyla nesi ne kadar ilişkili, bilmemiz mümkün değil, ama İdlib'te Rusya ve Suriye ordusunun dikkat çekici yeni adımlar attığı görülüyor. Haritadan kolayca izleyebileceğiniz üzre, hava üssünün ele geçirildiği, ama yerleşim merkezinin henüz alınamadığı Ebu el-Zuhur'dan batı ve kuzeybatıya, el-Zuhur'un 20 km kadar kuzeyinden de yine batıya yönelmek isteyen Suriye ordusunun hedefi İdlib şehir merkezi. Cihatçılar için önemli bir üs olan Serakib, burada yol üzerinde. Aynı zamanda, İdlib şehrinin 40 km kadar güneyinde, yine sıkı bir muhalefet merkezi olan Maaret el-Numan var ki, burayı almak Beşar Esad için İdlib "meselesi"nin hallini kolaylaştıracak bir adım olur.
Bunlar yine de, şu ana kadarki gelişmenin doğrudan uzantıları. Esas yeni ve dikkat çekici olan, Suriye ordusunun çok uzun zamandır ilişmediği Cisr el-Şuğur'u hedef alan bombardımanlar. Cisr el-Şuğur, İdlib vilayetinde ilk büyük Alevi katliamının yapıldığı, Alevi nüfusu kaçmak zorunda kaldığı için "münhal" kalan, on bin kadar Uygur Türkü cihatçının aileleriyle birlikte gelip yerleştiği, önemli bir yerleşim yeri. Hem Türkiye sınırında hem İdlib, Hama ve Lazkiye vilayetlerinin sınırlarının kesiştiği yerde. Cisr el-Şuğur'a doğru da harekete geçiliyorsa, bu, Suriye ordusunun İdlib cihatçı bölgesinin doğudan batıya bir hat çekerek bölmeyi hedeflediğine yorulabilir. Böylelikle, o hattın güneyinde, Han Şeyhun'u da içerecek bir kuşatılmış bölge kalacak. Kuzeyinde kalanlarsa kuzeye, TSK'nın denetimindeki topraklara veya kuzeydoğuya, Türkiye sınırına kaçacaklar. Veya "süpürülecekler". Eğer Cisr el-Şuğur'a yönelik bombardıman anlık bir durumdan, meselâ tâcize, saldırıya karşılık verilmesinden ibaret değilse, İdlib harekâtında yeni perde açılıyor. Cisr el-Şuğur'un aslî "nüfusu"nu oluşturan Uygur cihatçıların çoğu muhtemelen Suriye ordusunun ilerleyişini durdurma amacıyla Maaret el-Numan'ın doğusunda veya el-Zuhur civarında olmalı. Coğrafya bakımından elverişsiz hedef olsa ve muhtemelen fazla kuvvet gerektirse de, Suriye ordusu açısından buraya saldırmak için uygun zamanlama olabilir.
Bunlar yine de, şu ana kadarki gelişmenin doğrudan uzantıları. Esas yeni ve dikkat çekici olan, Suriye ordusunun çok uzun zamandır ilişmediği Cisr el-Şuğur'u hedef alan bombardımanlar. Cisr el-Şuğur, İdlib vilayetinde ilk büyük Alevi katliamının yapıldığı, Alevi nüfusu kaçmak zorunda kaldığı için "münhal" kalan, on bin kadar Uygur Türkü cihatçının aileleriyle birlikte gelip yerleştiği, önemli bir yerleşim yeri. Hem Türkiye sınırında hem İdlib, Hama ve Lazkiye vilayetlerinin sınırlarının kesiştiği yerde. Cisr el-Şuğur'a doğru da harekete geçiliyorsa, bu, Suriye ordusunun İdlib cihatçı bölgesinin doğudan batıya bir hat çekerek bölmeyi hedeflediğine yorulabilir. Böylelikle, o hattın güneyinde, Han Şeyhun'u da içerecek bir kuşatılmış bölge kalacak. Kuzeyinde kalanlarsa kuzeye, TSK'nın denetimindeki topraklara veya kuzeydoğuya, Türkiye sınırına kaçacaklar. Veya "süpürülecekler". Eğer Cisr el-Şuğur'a yönelik bombardıman anlık bir durumdan, meselâ tâcize, saldırıya karşılık verilmesinden ibaret değilse, İdlib harekâtında yeni perde açılıyor. Cisr el-Şuğur'un aslî "nüfusu"nu oluşturan Uygur cihatçıların çoğu muhtemelen Suriye ordusunun ilerleyişini durdurma amacıyla Maaret el-Numan'ın doğusunda veya el-Zuhur civarında olmalı. Coğrafya bakımından elverişsiz hedef olsa ve muhtemelen fazla kuvvet gerektirse de, Suriye ordusu açısından buraya saldırmak için uygun zamanlama olabilir.
21 Ocak 2018 Pazar
Efrin savaşı gölgesinde İdlib'teki gelişmeler
Rusya, Suriye İçsavaşı ve etrafındaki diplomasi-siyaset mücadelesini izleyen biz gazetecilerin ve strateji, askerlik vs. uzmanlarının beklemediği şeyi yaptı ve Efrin üzerindeki hava sahasını Türk Silahlı Kuvvetleri'ne açtı. Efrin'e harekât önümüzdeki günlerde gündemimizin baş konusu olacak. Nitekim bugün de (22 Ocak) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündemini oluşturacak. Ancak İdlib'in ve Batı Halep'in güneyinde, Hama'nın kuzeydoğusunda olan biten yine de geri plana atılamayacak. Çünkü bu gelişmeler arasında doğrudan bağlantı var. Bağlantı çoğu zaman Rusya ile Türkiye'nin "al-ver" anlaşması yaptığı veri alınarak kuruluyor. Oysa her şey anlaşmalarla olmuyor, bir de sahici gelişmeler, fiilî durumlar, tercihler veya savrulmalar var. DAİŞ'in birdenbire bir sürü köyü ele geçirip kendine bir ufak bölge yaratabilmesi gibi. Bu bölgedeki DAİŞ'lilerin muhtemelen büyük ölçüde imha edileceğine kesin gözüyle bakabiliriz. Suriye ordusu DAİŞ'in elindeki bölgeyi "kemirmeye" başladı.
19 Ocak 2018 Cuma
Güney İdlib harekâtında kötü sürpriz: DAİŞ atağı
Ankara'nın askerî harekâta kalkışıp kalkışmayacağı sorusu Suriye gündeminin ilk sırasına oturduğu için İdlib'teki gelişmeler gölgede kaldı. Oysa, cihatçıların elindeki yekpâre alan anlaşılsın diye genellikle İdlib deyip geçtiğimiz, aslında üç vilayetin topraklarından oluşan muhayyel "emirlik" bölgesinin Kuzeydoğu Hama kısmında çok ilginç bir gelişme yaşanıyor. "Öldü bitti silindi" kabul edildiği yerde, ufacık bir cebi elinde tutarak yok edilmeyi beklediği düşünülen DAİŞ yeniden atağa kalktı ve iki günde otuzdan fazla köyü ele geçirerek kendine alan yarattı. Haritadaki gri bölgeyi önceki haritalarla karşılaştırın lütfen.
Suriye ordusu ve destek güçlerine karşı mevzi ve toprak kaybeden Heyet Tahrir el-Şam, Ahrar el-Şam ve başka örgütler, bu toprakların kendilerinin elinden alındığına dikkat çekerek, Beşar Esad'ın DAİŞ'le savaşmadığını, DAİŞ'in öbür ciatçılara zarar vermesi için fırsat yarattığını iddia ediyorlar. Gerçi DAİŞ etkinlik sağladığı alanın bir kısmını, Suriye ordusunun son zamanda kazandığı toprakların birazını ele geçirerek kazandı; ancak bu iddiada gerçek payı var gözüküyor. Zira Suriye ordusu ve müttefikleri, cihatçıların elindeki bölgenin güneydoğu "köşe"sini bütünüyle çembere almak üzereler.
Suriye ordusu ve destek güçlerine karşı mevzi ve toprak kaybeden Heyet Tahrir el-Şam, Ahrar el-Şam ve başka örgütler, bu toprakların kendilerinin elinden alındığına dikkat çekerek, Beşar Esad'ın DAİŞ'le savaşmadığını, DAİŞ'in öbür ciatçılara zarar vermesi için fırsat yarattığını iddia ediyorlar. Gerçi DAİŞ etkinlik sağladığı alanın bir kısmını, Suriye ordusunun son zamanda kazandığı toprakların birazını ele geçirerek kazandı; ancak bu iddiada gerçek payı var gözüküyor. Zira Suriye ordusu ve müttefikleri, cihatçıların elindeki bölgenin güneydoğu "köşe"sini bütünüyle çembere almak üzereler.
15 Ocak 2018 Pazartesi
İdlib'te kıran kırana savaş - 15 Ocak
Genel olarak yalnız "İdlib" diye andığımız, aslında Halep vilayetinin batısı ile Hama'nın kuzeyini de kapsayan cihatçı bölgesi daralıyor. Suriye ordusu, cihatçı egemenliğindeki bölgenin güneydoğu "köşesinde" tamamen kuşatılmış bir cep yaratmak üzere. Verdiğim yeni haritayı bir öncekiyle karşılaştırırsanız gelişmeyi gözünüzde canlandırmanız kolaylaşacaktır.
Suriye ordusunun hızlı ilerleyişinin biraz yavaşladığı görülüyor. Harekâtın bu ilk evresinin esas hedefi olan Ebu el-Zuhur Hava Üssü de henüz ordu ve müttefiklerince ele geçirilemedi. Cihatçılar burayı cansiparâne savunuyor. Cihatçıların ilk günlerde çöken savunma hattının, kısa süre öncesine kadar birbirleriyle savaşan örgütlerin yeniden en azından "paralel" davranır hale gelişiyle nisbeten onarıldığı anlaşılıyor. Hattâ cihatçılar ordunun aldığı bazı köyleri geri aldılar, ancak bazılarını yeniden kaybettiler. Yine de ısrarlı saldırılarıyla, ordunun güneyden İdlib'in merkezine doğru uzattığı "dil"i kemirmeye uğraşıyorlar.
Çok dikkat çekici olan, Suriye ordusunun güneydoğuda kurmaya çalıştığı kuşatmadan sonra sarılmış halde kalacak bölgede DAİŞ'in alanını genişletmek için uğraşması. Nitekim genişletti de. Böylece Suriye'nin merkezî bir yerinde ufak bir DAİŞ bölgesi, yok edilene kadar varlığını sürdürecek. Heyet Tahrir el-Şam ve öbür cihatçılarla bu örgütün arasındaki kan davası sürüyor olmasa, DAİŞ doğudan, öbürleri batıdan, İdlib içine uzanmaya çalışan Suriye ordusuna epey zayiat verdirebilirlerdi.
Suriye ordusunun hızlı ilerleyişinin biraz yavaşladığı görülüyor. Harekâtın bu ilk evresinin esas hedefi olan Ebu el-Zuhur Hava Üssü de henüz ordu ve müttefiklerince ele geçirilemedi. Cihatçılar burayı cansiparâne savunuyor. Cihatçıların ilk günlerde çöken savunma hattının, kısa süre öncesine kadar birbirleriyle savaşan örgütlerin yeniden en azından "paralel" davranır hale gelişiyle nisbeten onarıldığı anlaşılıyor. Hattâ cihatçılar ordunun aldığı bazı köyleri geri aldılar, ancak bazılarını yeniden kaybettiler. Yine de ısrarlı saldırılarıyla, ordunun güneyden İdlib'in merkezine doğru uzattığı "dil"i kemirmeye uğraşıyorlar.
Çok dikkat çekici olan, Suriye ordusunun güneydoğuda kurmaya çalıştığı kuşatmadan sonra sarılmış halde kalacak bölgede DAİŞ'in alanını genişletmek için uğraşması. Nitekim genişletti de. Böylece Suriye'nin merkezî bir yerinde ufak bir DAİŞ bölgesi, yok edilene kadar varlığını sürdürecek. Heyet Tahrir el-Şam ve öbür cihatçılarla bu örgütün arasındaki kan davası sürüyor olmasa, DAİŞ doğudan, öbürleri batıdan, İdlib içine uzanmaya çalışan Suriye ordusuna epey zayiat verdirebilirlerdi.
10 Ocak 2018 Çarşamba
İdlib: Yarma-kuşatma ve kaçış
İdlib'te Suriye ordusu bekleneni yaptı, kuzeyden de harekete geçti. Cihatçıların elindeki alanı belirtmek için genel olarak "İdlib" deyip geçtiğimiz bölgenin doğusu, aslında Halep vilayetinin batısı. Suriye ordusunun elindeki bir "dil", Halep şehrinden, bu kısmı ikiye bölebilecek şekilde, güneye uzanıyor. Suriye ordusu şimdi bu "dil"i uzatmakla meşgûl. Güneyden başlattıkları ve son birkaç gündür hızlanan harekâtla kazanılan topraklar bu dille birleştiğinde, İdlib'in doğusundaki, Halep vilayeti batısındaki cihatçı örgütler, bütünüyle kuşatılmış kalacak. Kuşatılmış bölgede, eğer bu kısa sürede orayı terk etmezlerse -ki, ettikleri görülüyor-, hem Heyet Tahrir el-Şam hem başka cihatçılar hem de DAİŞ bulunacak. DAİŞ Suriye ordusunun ilerleyişinden faydalanarak elindeki ufak bölgeyi genişletti, bu arada.
9 Ocak 2018 Salı
İdlib / Cihatçıların güney cephesi çöküyor
Rusya uçaklarının bombardımanı eşliğinde Suriye ordusunun ilerleyişi sürüyor. Harekâtın ilk önemli hedefi Sincar köyünün alınmasından ve el-Zuhur - Maaret el-Numan yolunun tutulmasından sonra Suriye ordusu şimdi de üssün bulunduğu yerleşim merkezine girdi, üsse birkaç kilometre kaldı. Yöre 9 Ocak sabahından beri yoğun şekilde havadan bombalanıyor. Rusya, Akdeniz kıyısındaki, Tartus'taki üssünden de üsse roket atıyor. Cihatçıların üssü koruması artık mümkün değil.
Suriye ordusu karşısında Hama'nın kuzeyi ve İdlib'in güneyindeki cihatçı mevzileri dağılmış görünüyor. Rejim yanlıları, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) savaşçılarının kaçarken-çekilirken göründüğünü ileri sürdükleri videolar paylaşıyorlar. HTŞ, Kuzeydoğu Hama'da 2014 Temmuz'undan beri elinde tuttuğu, daha önce Çeçen militanları yerleştirdiği, bir nevi üs haline getirdiği el-Rahcan'ı da (Türkçe yazılışı yanlış olabilir) kaybetti ki, bu, bayağı bayağı oralardan çekilme anlamına geliyor.
Suriye ordusu karşısında Hama'nın kuzeyi ve İdlib'in güneyindeki cihatçı mevzileri dağılmış görünüyor. Rejim yanlıları, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) savaşçılarının kaçarken-çekilirken göründüğünü ileri sürdükleri videolar paylaşıyorlar. HTŞ, Kuzeydoğu Hama'da 2014 Temmuz'undan beri elinde tuttuğu, daha önce Çeçen militanları yerleştirdiği, bir nevi üs haline getirdiği el-Rahcan'ı da (Türkçe yazılışı yanlış olabilir) kaybetti ki, bu, bayağı bayağı oralardan çekilme anlamına geliyor.
7 Aralık 2016 Çarşamba
Halep'te gayriresmî "savaş bitti" ilânı
Silahlı muhalif grupların ve cihatçı örgütlerin elindeki Doğu Halep'i ikiye bölen Suriye ordusu, kuzeyde kalan parçayı da ele geçirdi ve muhalifler artık iki hafta kadar önce sahip oldukları arazinin yaklaşık yüzde otuzuna sıkıştılar. Rusya ve Suriye uçaklarının "bitirmecesine" bombardımanı ve buna eşlik eden ordu ve milis harekâtı, silahlı örgütlerin soluğunu kesmiş görünüyor. Halep'te gidişatın, tersine çevrilmesi şöyle dursun, yavaşlatılması bile artık imkânsız.
Nitekim, silahlı grupların “Halep Şehri Liderlik Konseyi” imzasıyla yayımladığı çağrı, bu kadim şehir için yürütülen hayatî savaşın sonuna gelindiğinin yazılı belgesi gibi.
Nitekim, silahlı grupların “Halep Şehri Liderlik Konseyi” imzasıyla yayımladığı çağrı, bu kadim şehir için yürütülen hayatî savaşın sonuna gelindiğinin yazılı belgesi gibi.
30 Kasım 2016 Çarşamba
El-Bab civarında Suriye ile savaş riski
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Suriye'ye Esad'ı devirmeye girdik" sözlerinden sonra bambaşka boyutlar kazanan Fırat Kalkanı Harekâtı'nda kritik bir eşiğe gelindi. Doğu Halep'i silahlı grupların elinden almaya başlayan ve Halep savaşını kısa sürede bitirebilecek gibi gözüken Suriye ordusu, kuzeye, El-Bab'a doğru güç kaydırabilmeye başladı. Üstelik orada YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile birlikte hareket ettikleri görülüyor. Böylece El-Bab'a, kimilerine göre beş, kimilerine göre üç-dört kilometre yaklaştılar.
Bunun anlamı: Suriye ordusu ile Türkiye ve desteklediği ÖSO kuvvetleri her an doğrudan çatışmaya girebilir. Yani Türkiye, Rusya desteğindeki Suriye ile resmen savaşmaya başlayabilir.
Elbette kesin olarak teyit edemediğim, ancak daha önce bizi yanıltmamış kaynaklardan bir-ikisinde gördükten sonra bu şartlarda güvenebildiğim verilere dayanarak iki harita hazırladım. İlkinde Suriye ordusunun, Efrin Kantonu'nun silahlı güçleriyle anlaşma halinde ve muhtemelen Halep'ten güç kaydırarak sağladığı ilerleme ve genel durum görülüyor.
İkinci harita, El-Bab'ın hemen yakın çevresinde olabileceklere dair fikir verme amacı güdüyor. Duvar'a yazdığım yazı ışığında bakılırsa, muhtemel gelişmelere, özellikle mevcut risklere dair daha çok fikir verebilir.
Bunun anlamı: Suriye ordusu ile Türkiye ve desteklediği ÖSO kuvvetleri her an doğrudan çatışmaya girebilir. Yani Türkiye, Rusya desteğindeki Suriye ile resmen savaşmaya başlayabilir.
Elbette kesin olarak teyit edemediğim, ancak daha önce bizi yanıltmamış kaynaklardan bir-ikisinde gördükten sonra bu şartlarda güvenebildiğim verilere dayanarak iki harita hazırladım. İlkinde Suriye ordusunun, Efrin Kantonu'nun silahlı güçleriyle anlaşma halinde ve muhtemelen Halep'ten güç kaydırarak sağladığı ilerleme ve genel durum görülüyor.
İkinci harita, El-Bab'ın hemen yakın çevresinde olabileceklere dair fikir verme amacı güdüyor. Duvar'a yazdığım yazı ışığında bakılırsa, muhtemel gelişmelere, özellikle mevcut risklere dair daha çok fikir verebilir.
10 Eylül 2016 Cumartesi
ABD ile Türkiye'nin müttefiki,
El-Kaide'ye başsağlığı diledi
Bir insansız hava aracı, 8 Eylül gecesi Halep'in batısında, silahlı grupların elindeki bölgede, Kefer Naha köyünde çok kritik bir hedefi vurdu. Vurulan binada, eski El-Nusra, şimdinin Şam'ın Fethi Cephesi'nin (ŞFC) üst düzey komutanları toplantı halindeydi. El-Kaide'nin Suriye kolu El-Nusra'nın kurucularından olan, ŞFC'nin "Askerî Emir"i, Fetih Ordusu koalisyonunun genel komutanı ağır top Ebu Hacer el-Humsi veya cihatçı âleminde meşhur olduğu adıyla Ebu Ömer Serakip, burada can verenler arasındaydı. (Arapça kelimelerin Türkçe yazılışında yanlışlar olabilir.)
Önce saldırıyı bir Amerikan İHA'sının yaptığı söylendi. Ancak ABD, operasyonu üstlenmedi. Pentagon Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, "Orada her ne olduysa, bu ABD ordusunun yaptığı bir şey değildi," dedi. Davis, "Halep IŞİD'in bulunduğu bir yer değil, orada olmamız için sebep yok," diye de altını çizdi sözünün. Bir başka Amerikalı savunma yetkilisi, AFP'ye, Halep saldırısında "önde gelen şüpheli"nin Rusya olduğunu söyledi.
Önce saldırıyı bir Amerikan İHA'sının yaptığı söylendi. Ancak ABD, operasyonu üstlenmedi. Pentagon Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, "Orada her ne olduysa, bu ABD ordusunun yaptığı bir şey değildi," dedi. Davis, "Halep IŞİD'in bulunduğu bir yer değil, orada olmamız için sebep yok," diye de altını çizdi sözünün. Bir başka Amerikalı savunma yetkilisi, AFP'ye, Halep saldırısında "önde gelen şüpheli"nin Rusya olduğunu söyledi.
5 Eylül 2016 Pazartesi
"Rusya'yla ortak, Halep işine girdik!"
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Çin'deki G20 Zirvesi'nin ardından konuştu ve şöyle dedi: "600 bin insanın öldürüldüğü bir yerde hâlâ katil Esed'in görevinde kalmasını, durmasını savunmak bana öyle geliyor ki insanlık adına bizler için utanç vericidir."
Bu sözün herhangi bir diplomatik sonucu olmayacaktır muhtemelen. (Bu sözün sigortası olarak, Suriye'nin "toprak bütünlüğü"ne saygı mütemadiyen vurgulanıyor.) Niye söylendiğini bilen Rus yetkililer bıyık altından güleceklerdir. Zira yalnız tribüne söylendiği belli. Alelacele kaleme alınıp sahneye konmuş bir müsamere izliyoruz.
Aynı konuşmada Erdoğan gerçeklerden de sözetti: "Rusya ile özellikle Halep bölgesinde bir işbirliğini gerçekleştiriyoruz."
Bakın bugün "Halep bölgesinde" neler oldu: Suriye ordusu ve birlikte hareket ettiği Hizbullah ve milis güçleri, cihatçı örgütlerin savunduğu mahalle ve binalardan bazılarını ele geçirdi, silahlı grupları püskürttü ve şehrin rejim karşıtı güçlerin elindeki kısmı etrafındaki kuşatmayı yeniden kurdu.
Silahlı muhalifler arasında, İdlip'ten silahlı güçlerin alınıp Cerablus Harekâtı için kuzeye taşınması, Halep "cephesini" takviye etmek yerine güçlerin başka bölgede Türk ordusunun operasyonu için seferber edilmesi tepki yarattı. (Hattâ doğrudan Halep cephesinden kuzeye savaşçı aktarıldığı ileri sürülüyor.)
Şehrin muhalifler elindeki doğusunun Suriye ordusu tarafından yeniden kuşatılması, "Halep Savaşı" için hayatî önemde. İlk defa Temmuz'un ilk haftasında kurulan kuşatma, cihatçı silahlı örgütlerin birlikte giriştiği karşı harekâtla kırılmıştı. Bunun bir defa daha gerçekleşebilmesi ihtimali artık yok gibi. Neden?
Cevabını, işte, Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi: "Rusya ile özellikle Halep bölgesinde bir işbirliğini gerçekleştiriyoruz."
Oysa sadece kuşatmanın kırılmasının değil, ikmal yolunun açık tutulmasının da Türkiye'nin desteğiyle mümkün olduğu yaygın bir kanıydı!
Reisçi Türk İslâmcısının -her şeyden önce kendine- izah etmesi gereken o kadar çok şey birikti ki, bunun belki esamisi bile okunmayabilir. "Kürtlere saldırıyoruz, aman ne müthiş!" havası içinde, Halep çevresindeki cihatçı müttefikleri "satmanın" sözü bile edilmeyebilir. En azından neyin ne olduğu bilinse bari.
Bu arada, iktidar propaganda aygıtının bu satış işleminden nasıl bir İslâmî erdem menkıbesi çıkaracağını merak etmiyor değilim. "Katil Esed" yemi bu tornistan menkıbesinde kullanılmak üzere ortaya atılmış olsa gerek.
Bu sözün herhangi bir diplomatik sonucu olmayacaktır muhtemelen. (Bu sözün sigortası olarak, Suriye'nin "toprak bütünlüğü"ne saygı mütemadiyen vurgulanıyor.) Niye söylendiğini bilen Rus yetkililer bıyık altından güleceklerdir. Zira yalnız tribüne söylendiği belli. Alelacele kaleme alınıp sahneye konmuş bir müsamere izliyoruz.
Aynı konuşmada Erdoğan gerçeklerden de sözetti: "Rusya ile özellikle Halep bölgesinde bir işbirliğini gerçekleştiriyoruz."
Bakın bugün "Halep bölgesinde" neler oldu: Suriye ordusu ve birlikte hareket ettiği Hizbullah ve milis güçleri, cihatçı örgütlerin savunduğu mahalle ve binalardan bazılarını ele geçirdi, silahlı grupları püskürttü ve şehrin rejim karşıtı güçlerin elindeki kısmı etrafındaki kuşatmayı yeniden kurdu.
Silahlı muhalifler arasında, İdlip'ten silahlı güçlerin alınıp Cerablus Harekâtı için kuzeye taşınması, Halep "cephesini" takviye etmek yerine güçlerin başka bölgede Türk ordusunun operasyonu için seferber edilmesi tepki yarattı. (Hattâ doğrudan Halep cephesinden kuzeye savaşçı aktarıldığı ileri sürülüyor.)
Şehrin muhalifler elindeki doğusunun Suriye ordusu tarafından yeniden kuşatılması, "Halep Savaşı" için hayatî önemde. İlk defa Temmuz'un ilk haftasında kurulan kuşatma, cihatçı silahlı örgütlerin birlikte giriştiği karşı harekâtla kırılmıştı. Bunun bir defa daha gerçekleşebilmesi ihtimali artık yok gibi. Neden?
Cevabını, işte, Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi: "Rusya ile özellikle Halep bölgesinde bir işbirliğini gerçekleştiriyoruz."
Oysa sadece kuşatmanın kırılmasının değil, ikmal yolunun açık tutulmasının da Türkiye'nin desteğiyle mümkün olduğu yaygın bir kanıydı!
Reisçi Türk İslâmcısının -her şeyden önce kendine- izah etmesi gereken o kadar çok şey birikti ki, bunun belki esamisi bile okunmayabilir. "Kürtlere saldırıyoruz, aman ne müthiş!" havası içinde, Halep çevresindeki cihatçı müttefikleri "satmanın" sözü bile edilmeyebilir. En azından neyin ne olduğu bilinse bari.
Bu arada, iktidar propaganda aygıtının bu satış işleminden nasıl bir İslâmî erdem menkıbesi çıkaracağını merak etmiyor değilim. "Katil Esed" yemi bu tornistan menkıbesinde kullanılmak üzere ortaya atılmış olsa gerek.
7 Temmuz 2016 Perşembe
Suriye ordusundan Halep'te hayatî hamle
Suriye ordusu, kendi ilan ettiği üç günlük ateşkes süresi içerisinde harekete geçti ve Halep şehir merkezinin tamamını almaya doğru çok kritik bir adım attı. Ordu, Halep'in kuzeybatısındaki Mellah Çiftlikleri'nin denetimini ele geçirdi. Böylece Halep'in rejime karşı savaşan silahlı örgütlerin elinde bulunan kesiminin dış dünya ile bağlantısını bütünüyle kesebilecek. Çünkü buralara silah, mühimmat, yiyecek, malzeme, araç ve insan (savaşçılar) gelip gidebilmesi için tek yol var, o yol da şimdi ordunun attığını vurabileceği şekilde kontrol altında. "Castello Yolu" şimdiye kadar birkaç defa, yoğun çatışmaların hedefi olmuş, her defasında silahlı gruplar yolu tutmayı veya geri almayı başarmış, ellerindeki bölgenin tamamen kuşatılmasını önleyebilmişlerdi. Şimdi Suriye ordusu yola bir km mesafede. Reuters'e konuşan bir silahlı muhalif, "Yol şimdiye kadar da risksiz değildi, ama şimdi mesele artık risk meselesi değil. Yol tamamen kesildi," dedi. Silahlı grupların kaybettikleri mevzileri geri almaya yönelik girişimleri şu ana kadar Suriye ordusunca savuşturuldu. Silahlı grupların elindeki Halep semtlerinde 250-300 bin kişi yaşıyor. (Haritaya da bakabilirsiniz.)
Bu harekât bu şekilde ilerlerse Suriye ordusu Halep'i bütünüyle alabilir, bu Suriye İçsavaşı'nda nihaî dönüm noktası olabilir.
[ EK / 20:10 / Silahlı grupların Mellah Çiftlikleri'nde kaybettikleri bazı alanları geri aldıklarına ilişkin haberler var. Ama bu hamleler Suriye ordusunun yola hakimiyetini değiştirmemiş söylendiğine göre. ]
[ EK / 00:10 / Suriye ordusu muhtemelen Castello Yolu'nun Şeyh Maksut ile Mellah Çiftlikleri arasına denk gelen bölümüne hakim olmak üzere. Haritalarda bu civarda ufak bir bölge renksiz görünmeye başladı. Anlaşılan yolun o bölümü şu anda kimin elinde, belli değil. Ama bir önceki EK'te aktardığım iddiaların doğru olmadığı, Suriye ordusunun geriletilmediği, yoldan uzaklaşmadığı anlaşılıyor. ]
[ EK / 02:30 / Suriye ordusunun ilerleyişine ağır hava desteği eşlik etti. Silahlı grupların elindeki Halep semtlerine yapılan hava saldırılarında 20 kişinin öldüğü bildiriliyor. Hava saldırılarının Mellah Çiftlikleri'nde geniş bir alanı dümdüz ettiğini gösterir fotoğraflar paylaşıldı. Suriye ordusunun buradaki hakimiyetini kanıtlamak için yayımladığı videonun benzeri, Hizbullah'a yakın kaynaklarca da yayımlandı. İlerleyen güçler arasında muhtemelen Hizbullah birlikleri de var. Ruslar da var. Hem askerleri hem muhabirleri. Anna News'in videosunda gördüm.
[ EK / 8 TEMMUZ / 17:30 / Şeyh Maksut'tan kuzeye, Castello Yolu'na doğru Kürt kuvvetlerinin de harekete geçtiği yönünde haberler var. Halep şehrindeki silahlı grupların yolu kullanması artık tamamen imkânsız. ]
[ EK / 8 TEMMUZ / 19:10 / Castello Yolu çevresinde Suriye ordusuyla çatışan grupların (El-Nusra, Ceyş el-Fetih, Nureddin Zengi Tugayları, Özgür Suriye Ordusu...) yola yeniden hakim olabilmek için İdlib'den takviye getirmeye hazırlandığı yollu haberler var. ]
[ EK / 8 TEMMUZ / 23:00 / Takviye meselesine dair yeni haber çıkmadı. Ancak Halep'in bir kısmını tutan örgütlerin Suriye ordusunun elindeki semtlere top atışı yaptığı, 22 kişinin öldüğü bildirildi. (DÜZELTME: Ölü sayısı 38.) Kürt kaynakları da ÖSO'ya mensup grupların Şeyh Maksut'a atışlar yaptıklarını duyurdular. ]
[ EK / 9 TEMMUZ / 00:10 / Suriye ordusu, Mellah Çiftlikleri'nin güneyinde ilerlemeyi sürdürdü, Castello Yolu'na 400 metre mesafeye kadar geldi. ]
Bu harekât bu şekilde ilerlerse Suriye ordusu Halep'i bütünüyle alabilir, bu Suriye İçsavaşı'nda nihaî dönüm noktası olabilir.
[ EK / 20:10 / Silahlı grupların Mellah Çiftlikleri'nde kaybettikleri bazı alanları geri aldıklarına ilişkin haberler var. Ama bu hamleler Suriye ordusunun yola hakimiyetini değiştirmemiş söylendiğine göre. ]
[ EK / 00:10 / Suriye ordusu muhtemelen Castello Yolu'nun Şeyh Maksut ile Mellah Çiftlikleri arasına denk gelen bölümüne hakim olmak üzere. Haritalarda bu civarda ufak bir bölge renksiz görünmeye başladı. Anlaşılan yolun o bölümü şu anda kimin elinde, belli değil. Ama bir önceki EK'te aktardığım iddiaların doğru olmadığı, Suriye ordusunun geriletilmediği, yoldan uzaklaşmadığı anlaşılıyor. ]
[ EK / 02:30 / Suriye ordusunun ilerleyişine ağır hava desteği eşlik etti. Silahlı grupların elindeki Halep semtlerine yapılan hava saldırılarında 20 kişinin öldüğü bildiriliyor. Hava saldırılarının Mellah Çiftlikleri'nde geniş bir alanı dümdüz ettiğini gösterir fotoğraflar paylaşıldı. Suriye ordusunun buradaki hakimiyetini kanıtlamak için yayımladığı videonun benzeri, Hizbullah'a yakın kaynaklarca da yayımlandı. İlerleyen güçler arasında muhtemelen Hizbullah birlikleri de var. Ruslar da var. Hem askerleri hem muhabirleri. Anna News'in videosunda gördüm.
[ EK / 8 TEMMUZ / 17:30 / Şeyh Maksut'tan kuzeye, Castello Yolu'na doğru Kürt kuvvetlerinin de harekete geçtiği yönünde haberler var. Halep şehrindeki silahlı grupların yolu kullanması artık tamamen imkânsız. ]
[ EK / 8 TEMMUZ / 19:10 / Castello Yolu çevresinde Suriye ordusuyla çatışan grupların (El-Nusra, Ceyş el-Fetih, Nureddin Zengi Tugayları, Özgür Suriye Ordusu...) yola yeniden hakim olabilmek için İdlib'den takviye getirmeye hazırlandığı yollu haberler var. ]
[ EK / 8 TEMMUZ / 23:00 / Takviye meselesine dair yeni haber çıkmadı. Ancak Halep'in bir kısmını tutan örgütlerin Suriye ordusunun elindeki semtlere top atışı yaptığı, 22 kişinin öldüğü bildirildi. (DÜZELTME: Ölü sayısı 38.) Kürt kaynakları da ÖSO'ya mensup grupların Şeyh Maksut'a atışlar yaptıklarını duyurdular. ]
[ EK / 9 TEMMUZ / 00:10 / Suriye ordusu, Mellah Çiftlikleri'nin güneyinde ilerlemeyi sürdürdü, Castello Yolu'na 400 metre mesafeye kadar geldi. ]
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)