27 Nisan 2018 Cuma

İdlib’de çok-hedefli suikast dalgası

İdlib'de yeniden faili meçhul cinayetler furyası başladı.

Şam rejimi ve Rusya Suriye’nin İdlib vilayetine silahlı muhaliflerin yığıldığı geçici -çünkü bir aşamada ortadan kaldırılacak- park alanı muamelesi yapmaya başladığından beri bu vilayetten seri suikastlar eksik olmuyor. Bir ara, ABD’liler silahlı insansız hava araçlarından, Suriye ordusu çeşitli suikastçılar aracılığıyla, hasım-rakip örgütler de bombalı araçlar veya saldırı timleri kullanarak belirlenmiş “hedef” kişileri ortadan kaldırıyorlardı. Yani bu iş üç-beş koldan sürüyordu. Bu yılın Ocak ve Şubat aylarında, İdlib’teki suikastlar dizisine dair veriler derlemiş ve P24’teki yazılarımda (biri burada, öbürü şurada) aktarmıştım.

İstisnaları bulunmakla birlikte İdlib’teki suikastların çoğunun ortak özelliği, El-Kaide’den kopma, eski El-Nusra’nın çekirdeğini oluşturduğu Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lider, komutan ve mensuplarını hedef almalarıydı. ABD’nin, fiilen etkinlik kurmadığı bir alanda, El-Kaide’ci olarak sınıflandırdığı, kendisi için potansiyel tehlike gördüğü birtakım cihatçı önderlerini “aradan” süzülüp yok etmesi, kendi açısından gayet mâkûldü. Şam, bölgede fink atan istihbaratçılarıyla, becerebildiği her durumda, buraya yığılmış cihatçılara hayatî zarar ve kalıcı hasar verecek eylemler yapıyor. Bölgedeki en çetin askerî hasım HTŞ olduğu için, onun da öncelikle bu örgütün mensuplarını hedef alması garip değildi. HTŞ’cilere yönelik suikastlarda olağan şüpheliler sıralanırken Ankara’nın da adı geçiyordu. Zira varlıklarını TSK’nın desteğine borçlu olan veya şimdilik Ankara’nın sözünden çıkmayan veya en azından şu anda birlikte hareket eden silahlı cihatçı örgütler HTŞ’nin doğrudan hasmı veya rakibi; dolayısıyla HTŞ’nin zayıflatılması Ankara’nın İdlib’teki etkinliği bakımından da faydalı. Son olarak, kimseden buyruk almaksızın da HTŞ’ye hasım/rakip cihatçı örgütlerin bu suikastlardan bir kısmını gerçekleştiriyor olması muhtemeldi.

Bu hafta ortasına kadar yatışmış görünen suikast dalgası şimdi yeniden başladı. Üstelik yalnız HTŞ önderlerini ve militanlarını da hedef almıyor. Bir gün içinde on beş kişi öldürüldü. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, perşembe sabahından bu yana, genellikle topluca "İdlib" diye andığımız, İdlib, Halep vilayetinin batısı ve Hama'nın kuzeyinden oluşan bölgede faili meçhul cinayetlere kurban gidenlerin sayısı yirmi dört!