15 Temmuz 2015 Çarşamba

Faydalı eserler - Troyka-Yunanistan savaşı

Yunanistan meselesi üzerine düşünmek-yazmak-tartışmak isteyenler için, faydalı olmanın ötesinde "elzem" diye nitelenebilecek bazı kaynakları biraraya getirdim. Sırf ne olduklarını anlamaya yarasın diye ettiğim sözleri bir yana bırakabilirsiniz. Önemli olan linkler, bunların ne kadar çoğuna tıklar ve okursanız o kadar şahane olur!

"Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, Almanya'yı Avrupa'nın temeline dinamit koymakla" suçladı.

Stiglitz açıkça, meselenin ekonomi meselesi olmadığını, derdin Yunanistan'a boyun eğdirmek olduğunu dile getirdi.

Bir Liberalin Vicdanı kitabının yazarı Paul Krugman, aynı adı taşıyan blog'unda, "isterseniz Tsipras'ın beceriksiz bir angut olduğunu düşünüyor olun..." diye yazdı, "hedefin Yunanistan'ın ulusal egemenliğini tamamen yıkmak olduğu belli". Krugman da Avrupalı muktedirlerinin tavırlarının "Avrupa projesi"ni yıkacağı görüşünde ("Killing the European Project", NYT).

• Krugman'ın "kesinlikle haklı" bulduğu Twitter hashtag'i "#ThisIsACoup" (BuBirDarbedir).

• Krugman ile Stiglitz'in yanısıra, ekonomist Jeffrey Sachs da Almanya'yı Yunanistan'ı ezmeye çalışmakla suçladı, "Yunanistan beceriksiz olabilir," dedi, "ama Almanya hükümetini yönetenler iğrenç."

• Varufakis'in Krugman'ın tesbitini ilk elden doğrulaması: BBC'nin aktardığına göre, eski bakanın Avusturalya'nın ABC televizyonuna dediği: "Olan bitenin ekonomiyle ilgisi yoktu."

Angela Merkel'in 13 Temmuz akşamı anlattığı masal: "Hep zorluklarla karşılaştığımızda, Avrupa'nın birliği fikrinin ne büyük hazine olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız." Merkel, Avrupa'da 500 milyon insanın özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti değerleri üzerine kurulu bir topluluk içerisinde yaşadığını hatırlatıp, "Her gün bundan yararlanıyoruz," diye ekledi. "Bazen karşı karşıya geçip tartışsak da bu hep aklımızın bir köşesinde bulunmalı."

• Merkel, müzakere süreci boyunca "iyi polis" rolündeydi. Tsipras'ı yatıştırdı, ona, "Bir çözüm bulacağız, tasalanma," dedi. "Kötü bir şey olmasına izin vermem. Sadece üstünüze düşeni yapın ve kurumlarla birlikte çalışın, Troyka ile birlikte çalışın; burada çıkmaza girmek yok."

• Merkel'in iyi niyetini neden ciddiye alamıyoruz? Şundan: "Yunanlı da yeterince sinir bozdu yani!" Bu lafı Almanya Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) Genel Başkan Yardımcısı (yani Merkel'in yardımcısı), Baden-Württemberg CDU Eyalet Örgütü Başkanı, Bundestag'ta milletvekili bir şahıs söyledi: Thomas Strobl. Üstelik bu şahsın bir özelliği daha var ki, bu lafı ayrıyeten anlamlı kılıyor: Strobl, o korkunç görüşme sürecinde Yunanistan temsilcilerine yapmadığını bırakmayan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble'nin damadı. Süddeutsche Zeitung şöyle yazdı: "Strobl bunu söylerken elinde şarap kadehi değil, aşınmış evrak çantası vardı... CDU genel merkezi önünde bir grup gazetecinin karşısında duruyor, mikrofonlara konuşuyor ve kameralara bakıyordu."

• Müstafî Maliye Bakanı Yanis Varufakis, görüşmeleri bütünüyle Almanya yetkililerinin kontrol ettiğini, Troyka'ya Almanya'nın hükmettiğini anlattı.

• Varufakis, ipleri elinde tutan Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble'nin kendisine karşı kaba davranışlarından örnekler verdi. Schäuble Yunanlı bakana, "Ya bu ata binersiniz ya da at ölür!" demiş.

• Yunan heyetinden bir danışman, görüşmelerde Troyka yetkililerinin kendilerine nasıl davrandığına ilişkin çarpıcı şeyler anlattı.

• Yunan heyetinden bir danışman, Schäuble'nin, "Euro'dan çıkmak için kaç para istersiniz?" diye sorduğunu ileri sürdü.

New Statesman, Varufakis'le uzun bir görüşme yayımladı.

Die Zeit'ın haberine göre, Avusturya Başbakanı Werner Faymann, Almanya maliye bakanının Yunanistan'ı belirli süreyle Euro bölgesinden atma önerisini "küçük düşürücü" diye niteledi. Sol Parti Başkanı Bernd Riexinger, Schäuble'nin "Avrupa'nın mezarcısı" olduğunu ileri sürdü.

Die Zeit'a göre, Merkel de Schäuble de, "ne pahasına olursa olsun (Avrupa'da) birliktense disiplini" yeğliyorlar. Kurallara uymakla, "hem Euro'ya hem Avrupa'ya daha iyi hizmet edileceğini" düşünüyorlar.

• Schäuble'nin borçlu ülkelerde neredeyse seçimli, parlamentolu rejime hiç gerek olmadığına varan görüşü: "Önceki hükümetle anlaşmıştık, her seçimden sonra kararlar mı değişecek?!" çıkışı.