5 Kasım 2016 Cumartesi

Musul cephesinden haberler

Musul harekâtı konusunda Türk medyasında abartılı, çelişkili, birbirini tutmaz ve daha çok temenniye dayanan lakırdılar haber niyetine ardarda diziliyor. 5 Kasım akşamı itibarıyla vaziyete dair fikir verebilecek bazı olguları özetliyorum.

Irak ordusu, özel kuvvetleri, Irak polisi ve sıcak çatışmanın ne kadar yakınında/uzağında kaldıkları tam anlaşılamayan Amerikan özel kuvvetleri esas olarak şehrin doğusuna yükleniyor. Bu kuvvetler şehrin dış mahallelerindeki "İslâm Devleti" örgütü savunmasıyla birkaç yerde çatışıyor. Ve karşılaştıkları zorlu direnişe rağmen yavaş da olsa ilerliyorlar.

Ancak şehrin kırsalındaki köyler alınıp ilerlendikten sonra, İD'in, önceden hazırladığı tünellerden yararlanarak Irak ordusu hatlarının gerisine geçip operasyonlar yapabildiği görülüyor. (Benzer bir durum, Suriye kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri destekli ÖSO'cularla yürütülen Fırat Kalkanı harekâtında da sözkonusu. Bu kuvvetler İD'in elindeki köyleri alıp ilerliyor, sonra ileri hatlarının gerisinde İD'çiler belirip onlara zayiat verdiriyorlar.)

Musul'un doğusundaki Gökçeli ve şehrin biraz daha güneydoğusuna düşen Kerama'da bu tür durumlarla karşılaşıldı. Az kalsın İD'in eline esir düşecek bazı medya mensuplarını Amerikan askerlerinin kurtardığına dair iddialar var. İD, tünellerden geçerek, Irak ordusu ileri hattının 2 km kadar gerisinde ortaya çıkabildi.

İD'in Musul savunmasını bir ölüm-kalım savaşına dönüştürmesi ihtimali giderek ağır basıyor. Örgütün lideri "halife" Ebubekir el-Bağdadi yeni yayımlanan ses kaydıyla örgüt elemanlarını böyle bir anlı şanlı direnişte şahadete çağırdı. Örgütün, saflarındaki her türlü tereddüt, ihanet, arkadan vurulma ihtimaline karşı, kendi tarzına uygun, acımasız tedbirler aldığı görülüyor. Birleşmiş Milletler'in ortaya koyduğu rakama göre son birkaç günde İD'in "ihanet" -bu daha çok örgütten/savaştan kaçma anlamına geliyor- suçlamasıyla infaz ettiği militan ve sivil sayısı dört yüzü buluyor.