Wim Wenders’in polaroid fotoğrafları, “Instant Stories” (Ânında Hikâyeler) adı altında Londra’da sergileniyor. Yönetmenin 1973-83 arasında çektiği on iki binden fazla Polaroid’den elinde üç bin beş yüzü kalmış. The Guardian’da Sean O’Hagan’ın bu vesileyle Wenders’le yaptığı görüşmede Wenders, “fotoğraf”ın anlamının artık tamamen değiştiğini, hattâ fotoğraf çekme uğraşına başka bir isim bulunması gerektiğini söylemiş:
“Değişen, sadece görüntünün (imgenin) anlamı değil, bakma eylemi de artık aynı anlama sahip değil. Şimdi, mesele göstermek, göndermek ve belki hatırlamak. Esas olan görüntü (imge) değil artık. Görüntü (imge) benim için hep biriciklikle, bir çerçeve ve kompozisyonla bağlantılıydı. Kendi içinde tekil bir an[ın ifadesi] olan bir şey üretiyordun. Bu yüzden de belirli bir kutsallığı vardı. Bütün bu kavram yok oldu gitti. (…) Kültür değişti. Hepsi gitti. Hâlâ fotoğrafçılık kelimesine niye takılıp kaldığımızı sahiden bilmiyorum. Değişik bir terim bulunmalı ama kimse de bunu bulmakla uğraşmıyor.”