İdlib’te çok kritik gelişmeler yaşanıyor. Duvar’daki yazımda derleyebildiğim olgu ve bilgileri olabildiğince ayrıntılı aktardım. Yazının yayımlanmasından sonra edindiğim bilgileri buraya ekliyorum. Meraklı okur için.
• Türkiye’nin yönettiği “Ulusal Kurtuluş Ordusu” bünyesindeki “Ulusal Kurtuluş Cephesi”ni oluşturan örgütlerden Ceyş el-Ahrar, Şukur el-Şam, Ceyş el-Nasır ve İkinci Ordu grupları, HTŞ’ye karşı savaşmayacakları anlamına gelen “tarafsızlık” duyuruları yaptılar. Bu, HTŞ’nin birçok yerde kayda değer direnişle karşılaşmadan ilerlemesini sürdürebileceği anlamına geliyor.
• Gece 20:00 sularından itibaren, HTŞ konvoylarının Maaret el-Numan’a yollandığına dair haberler duyuldu. Bunun neden beklenen bir gelişme olduğu ve bu küçük şehrin anlamı-önemi konusu için Duvar’daki yazıma bakabilirsiniz.
• İdlib’in güney ve güneybatısında kısa sürede muazzam egemenlik alanı kazanan HTŞ, kuzeyde, Türkiye'nin doğrudan denetimindeki Afrin’de de taarruzda. Deyr Balut ve Hezeviye köylerinde (Cinderes) ve Afrin sınırındaki TSK gözlem noktalarının birinin dibinde (Selva) TC destekli gruplarla, “Ulusal Ordu”yla çatıştı, haberlere göre, Simyan Tepesi’ndeki muharebenin ardından, Afrin’deki Ezidi köyü Besûfani’ye girdi.
• İdlib’in doğu sınırına (el-Mşeyrfi) Rusya destekli 5. Ordu yığınak yaptı: 250 asker, 57 mm’lik toplarla donatılmış 15 araç, 37 mm’liklerle donatılmış 10 araç, çeşitli makineli tüfekler ve anti-tank silahları taşıyan 30 pikap.
• HTŞ’nin İdlib’i ele geçirmesinin siyasî boyutu konusunda düşünmeye yardımcı olması amacıyla, örgütün hedefleri-ilkeleri: Şeriatın hakimiyeti, demokrasi ve sekülerizmin reddi. / “Kriminal rejime” (Şam) teslimiyet ve onun yeniden tesisine varacak siyasî sürecin reddi. / Müşavereye dayalı bir İslâmî hukuk sisteminin kurulması. / Etkin aktörlerle dengeli ilişkilerin kurulması. / “Muhacirlerin” (yabancı savaşçılar) vaziyetinin siyasî pazarlık konusu yapılmaması.