Ankara'nın askerî harekâta kalkışıp kalkışmayacağı sorusu Suriye gündeminin ilk sırasına oturduğu için İdlib'teki gelişmeler gölgede kaldı. Oysa, cihatçıların elindeki yekpâre alan anlaşılsın diye genellikle İdlib deyip geçtiğimiz, aslında üç vilayetin topraklarından oluşan muhayyel "emirlik" bölgesinin Kuzeydoğu Hama kısmında çok ilginç bir gelişme yaşanıyor. "Öldü bitti silindi" kabul edildiği yerde, ufacık bir cebi elinde tutarak yok edilmeyi beklediği düşünülen DAİŞ yeniden atağa kalktı ve iki günde otuzdan fazla köyü ele geçirerek kendine alan yarattı. Haritadaki gri bölgeyi önceki haritalarla karşılaştırın lütfen.
Suriye ordusu ve destek güçlerine karşı mevzi ve toprak kaybeden Heyet Tahrir el-Şam, Ahrar el-Şam ve başka örgütler, bu toprakların kendilerinin elinden alındığına dikkat çekerek, Beşar Esad'ın DAİŞ'le savaşmadığını, DAİŞ'in öbür ciatçılara zarar vermesi için fırsat yarattığını iddia ediyorlar. Gerçi DAİŞ etkinlik sağladığı alanın bir kısmını, Suriye ordusunun son zamanda kazandığı toprakların birazını ele geçirerek kazandı; ancak bu iddiada gerçek payı var gözüküyor. Zira Suriye ordusu ve müttefikleri, cihatçıların elindeki bölgenin güneydoğu "köşe"sini bütünüyle çembere almak üzereler.
Çemberin içinde kalacaklara dair, oradaki varlıklarının ve ömürlerinin fazla uzun sürmeyeceği söylenebilir. Dolayısıyla, dünyayla temasları kesilerek imha edilecek olanların El-Kaide'ci mi DAİŞ'çi mi olacağı Suriye veya Rusya açısından çok da fark etmeyebilir. Benim izlenimim: bırakıyorlar, DAİŞ'çiler öbür cihatçıları alandan temizlesin; bilahare, etrafı sarılarak kıstırılmış birkaç yüz (400 kadar oldukları söyleniyor) DAİŞ'çinin topluca ortadan kaldırılması kıymeti harbiyesi olan herhangi bir tepkiye yolaçmayacaktır.
Suriye ordusu, Güney İdlib harekâtının ilk somut hedefi olan Ebu el-Zuhur Hava Üssü'nü henüz ele geçiremedi. Kuşattı, ama alamadı. HTŞ'ciler direniyor. Üssü alıp rizikosuz kullanabilir hale gelmedikçe Suriye ordusunun şu ana kadarki kazanımlarının bölgenin ötesine etkisin sınırlı kalacak.
Yeni Uygur örgütü
Bir haber daha var. Daha doğrusu iddia. İdlib'teki Uygurların bir bölümü ayrı bir örgüt kurdu, deniyor. HTŞ'nin müttefiki, El-Kaide çizgisindeki Türkistan İslâmî Partisi, İdlib'teki cihatçı savaşçı kuvvetinin önemli bölümünü oluşturuyor. Çoluk çocuk buraya göçmüş olan Uygur savaşçıların sayısı on bin kadar tahmin ediliyor. Kurulduğu söylenen yeni örgüt, Kâtibat el-Gureba bunlardan mı koptu, böyleyse niye, henüz bilmiyoruz. Ancak Kâtibat'çıların safkan El-Kaide'ci olduğu yolundaki işaretler bol. Caleb Weiss'ın The Long War Journal'daki yazısına iliştirilmiş fotoğraflarda Zevahiri, Zerkavi, bin Ladin epeyce boy gösteriyor.