2 Kasım 2014 Pazar

Ürünün neyse sen de osun

Önce Peşmergelerin yemek yedikleri yol kenarı tesisinde hesabı ödemeden gittiklerini yazdılar. Bunu Hürriyet başlattı. Hepsi üstüne atladılar. Sanki Peşmergeler geçtikleri yerlerde birilerini öldürmüş, evleri soymuş falan gibi oldu.

Ardından "dokuz Peşmerge kaçtı" yalanı geldi. Güya Kobani'ye geçmek için Suruç'ta beklerken bazı Peşmergeler korkup "hastayız" ayaklarına yatmışlar, dokuzu da kaçmıştı. Bunu haber diye yayan Yeni Şafak, yalan saklanamaz olunca, "detayları Yeni Şafak ortaya çıkardı" gibi akıl almaz bir riyakârlıkla pislettiklerini temizlemeye kalktı.

Türk basını iliklerine işlemiş ırkçılığını ve cibiliyetsizliğini bu şekilde ortaya dökerken, meğer iktidar partisinin ırkçıları çenelerini zor tutuyorlarmış. AKP İstanbul milletvekili Gülseren Topuz 1 Kasım günü akşamüstü beş buçukta şöyle bir tweet attı: "Zamanlama manidar! 9 Peşmerge Kobani yolunda firara kalkıştı! Fistanlı mı, Fistansız mı?!" (yazımı düzelttim).

Yalanın ortaya çıkması üzerine bu kıymetli insanın özür dilemesi elbette beklenemezdi. Aksine, bir tür "millî değer"imiz olan, "kabahatliysen daha da şirretleş" düsturunu benimseyen Dr. Topuz, tweet'inin arkasını gece vakti şöyle getirdi: "9 Peşmergenin kaçtığı haberi asılsızmış!Bunada en çok Fistanlı Vatan Hainleri Seviniyor..Ne Güzel Hala Tek Fistanlı Sizsiniz,Tebrikler..." (yazımı düzeltmedim).

Kadın,
• güya Barış Süreci yürüten bir partinin mensubu,
• kadınların en önde savaştığı özel bir yer ve durumla ilgili konuşuyor,
• özellikle kadına karşı tavrıyla (tecavüz, köle yapma, satma) herkesin nefretini kazanmış katiller örgütünü desteklemekle suçlanan iktidarın elemanı,
• Kürtlerden nefret etmesi ırkçılıkla açıklanır da, erkekleri aşağılama aracı olarak "fistanlı"yı kullanması nasıl izah edilecek?

Biliyoruz ki yalnız değil. Ve milletvekili. Ve Meclis'te. Kaderimize dair kararlar alınan bir yerde. Ötekiler, güya gazeteciler de zihinleri ve ruhları pislikleriyle kirletebilecekleri yerlerdeler.

Debeleniyoruz, pisliği biraz aralıyor, başımızı uzatıyoruz ki, üstümüze yeniden pislik boca ediyorlar.

Türk millî ve dinî eğitimi, millet–i hakime ve ieolojisi, medyası, Türk siyaseti... Neysen nesin; ürünün bu işte.