ABD’nin DAİŞ’le Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, "Şu soruyu sormamız gerekiyor," dedi. "El Kaide lideri Ayman el Zevahiri’nin yardımcısı İdlib’e niçin ve nasıl gidebiliyor? Bu neden oluyor? Oraya nasıl ulaşabiliyorlar? Paraşütçü askerler değiller."
McGurk, Washington'da, Ortadoğu Enstitüsü’nün düzenlediği “Trump Yönetimi’nin Terörle Mücadele Politikasının Değerlendirmesi” başlıklı panelde konuştu ve, aktardığım üzre, El-Kaide'nin İdlib'deki hakimiyetinden Ankara'yı sorumlu tuttu. Çünkü El-Kaide'ciler "paraşütçü olmadıklarına" göre, İdlib'e karadan geçmiş olmalılar ve bu vilayetin kara sınırı yalnız Türkiye ile!
Yani McGurk, "bazı ortaklarımız" derken Ankara'dan başkasını kasdetmiş olamaz: “Bazı ortaklarımızın on binlerce silah gönderme ve yabancı savaşçılar bu bölgeye girerken yüzlerini başka tarafa çevirme yaklaşımı en iyi yaklaşım olmayabilir ve El-Kaide bundan çok yararlandı.”
Tesbit bu. Çare ne? McGurk şöyle dedi: "Bu konuyu elbette Türklerle çok yakından görüşeceğiz. Bazı DAİŞ bölgelerinde sınırı nasıl kapattıysak ve kimsenin geçmemesini sağladıysak, bunu İdlib’de de yapmayı düşünebiliriz."
Yani? Ankara'ya dayatacağız, o sınırdan El-Kaide'ci geçmeyecek, demiş ABD özel temsilcisi.
McGurk'ü "istenmeyen adam" olarak niteleyen Karar gazetesi, bu sözler için "skandal suçlama" diyor. Havuz medyasına bakmadım, neler demişler. Kimbilir nelerdir...
Takıldığım şu: El-Kaide'ciler sahiden paraşütçü değiller. Suriye'nin herhangi bir yerine paraşütle El-Kaide'ci indirildiğine dair hiçbir veri yok. El-Kaide'nin hava indirme uçağına sahip bulunduğuna dair veri de yok. Peki, nereden geldi, oraya nasıl geçti bu adamlar (ve kadınlar ve çocuklar... tabiî; çünkü on-yirmi bin arası insan aileleriyle geldi)? Hele İdlib, kuzey, doğu ve güneyinden Suriye ordusu ve YPG-SDG tarafından kuşatıldıktan, sadece batıdan, Türkiye sınırından dünya ile ilişki kurabilir olduktan sonra birtakım El-Kaide liderleri gelebildiyse?
Sınır benim, istediğim gibi kullanırım! Birisi çıkıp "şöyle kullandın" derse, yaptığının "skandal" olduğunu söylerim.
İdlib şehri ve vilayeti 2015 ilkbaharında, üstelik o sırada çok daha açık kimlikle faaliyet sürdüren El-Kaide'nin de çekirdeğinde yeraldığı cihatçılar koalisyonu "Fetih Ordusu" tarafından ele geçirildi ve Suriye ordusu buradan çıkarıldı. Bu koalisyonu Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye destekliyordu. Şimdi "El-Kaide'cileri oraya soktunuz" diye çıkışan ABD'nin de bundan şikâyeti olmamıştı, aksine, CIA de bir şekilde işin içindeydi.
İdlib'te hakimiyet kuran El-Kaide'cilerle Ankara'nın şu anda ilişkileri var mı, varsa bu nasıl bir ilişki? El-Kaide çekirdekli Heyet Tahrir el-Şam herkesi kovup bütün vilayeti eline geçiriyor, fakat sınır kapısı, güya "sivillerce idare ediliyor" ve çalışıyor! Bir yandan da Türkiye oralara biryerlere, "muhtemel mülteci akınını önlemek için" duvar örüyor.
McGurk'ün uluorta konuşması, İdlib'de şu anda her ne olmaktaysa bunun artık böyle olamayacağına dair güçlü işaret.