3 Ağustos 2015 Pazartesi

Bir Macera Oyunu: Stratejik Derinlik filmi

Türkiye, Suriye'deki yangının söndürülmesinde en kritik rolü oynayabilecek konumdaydı. Bambaşka bir politikayla, hem yüzbinlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın yerinden yurdundan, geçmişinden geleceğinden olduğu bir felakete engel olabilir hem de o çok istediği etkinliği bir miktar sağlayabilirdi. Aksini tercih etti. Sebebi, Ahmet Davutoğlu'nun akıl-mantık, nesnel bilgi gibi kavramlara sırtını dönmüş, yer yer marazî sayılabilecek hayaller üzerine bina edilmiş doktrini Stratejik Derinlik. Bu iddialı başlık altında vaaz edilen, Türkiye'nin Ortadoğu'nun "sahibi" olabileceğine dair muazzam bir yanılsamadır.



Bugün Türkiye üniversitelerinin bir kısmında ve Davutoğlu'na neredeyse tapan bir akademisyen çevresinde bir nevi kutsal kitap muamelesi gören Stratejik Derinlik'i didik didik ederek, "doktrin"in tutarsız, mesnetsiz, bütünlüksüz zeminini ve yapısını teşhir etmiştim: Pan-İslâmcının Macera Kılavuzu - Davutoğlu ne diyor, bir şey diyor mu?. Bu "doktrin"le ilgili esas mesele, burada bir tür "oyun"un varoluşu. Tarihle, insanlarla, sınırlarla oynanan bir oyun. Ve bir çocuğun oyuna sardırışındaki, olmadık şeyleri tutturuşundaki tutkuyla, hakikate gözünü kapatma vakası.

Davutoğlu'nun 2012 Nisan'ındaki bir Meclis konuşmasıyla, Suriye'den orijinal görüntü ve sesleri biraraya getirerek, vakanın teşhisine yardımcı olmaya çalıştım.