Şimdiye kadar ağırlıkla, yabancılara ve farklılıklara karşı hoşgörülü, sola yatkın bir toplumsal grup oluşturduğu varsayılan Alman üniversite öğrencileri kitlesi bu karakterini kaybediyor, söylendiğine göre. Öğrencilerin en çok önem verdiği alanlar, kariyer ve para pul işleriymiş. Siyasî katılımdansa parasal güvenceyi tercih ettikleri için genel olarak "tutucu" diye nitelenebilecek bir kitle oluşturdukları sonucuna varılıyor.
Bu sonucu ortaya çıkaran, Almanların Basın-Yayın Genel Müdürlüğü diyebileceğimiz fedeal kurumun yaptırdığı bir araştırma. Buna göre, Alman öğrencilerin yüzde 73'ü, hayatta en çok önem verdikleri şeyi "güzel şeylere sahip olabilme" olarak tanımlamış. Yaklaşık yirmi yıl önce bunu önem listesinin başına koyanların oranı aşağı yukarı bunun yarısı kadarmış: yüzde 35.
Şu anda siyasetle "epeyce" veya "çok" ilgilenenlerin oranı yüzde 45'e gerilemiş. Bununla paralel şekilde, parti olarak Yeşiller'i tercih edenlerin oranı da azalmış, Sosyal Demokratları, Hıristiyan Demokratları destekleyenlerinkilerle neredeyse aynı düzeye inmiş. Sebep, Yeşiller'in radikalliği törpülendiği için gençlerin bu partiyi beğenmemesi değil, tam tersi; politikaya ilgi kaybı. Araştırmacılar bu yüzden, öğrencilerin artık "genel olarak solda" sayılamayacağını söylüyorlar.
Esas fenası, gençlerin Avrupa'ya gelen/gelecek göçmenler sorununa yaklaşımları da anababalarınınkine yaklaşmış. Öğrencilerin yarıya yakını, gelen göçmen sayısını aşırı yüksek buluyor, toplumun bu kadarını entegre edemeyeceğini ileri sürüyorlar. Almanya'nın gelecekte yurtdışından getirilecek uzmanlara ihtiyaç duymayacağını söylemeleri de muhtemelen göçmenler konusundaki olumsuz duygularıyla ilişkili.
Der Spiegel'in görüştüğü bir profesör, bencil ve apolitik gençler yetiştirilmesinden yöneticileri sorumlu tutuyor. "Gayri siyasî, anti-entelektüel bir kuşak yetiştiriyoruz," diyor. Dergi, öğrencilere ilişkin araştırmayı aktardığı yazısına, "Yeni öğrenci kuşağı: Temel ders bencillik" başlığını atmış.
Bitmiş kardeşim bu Almanya!..