“Kâbe imamı ağlıyor, Fatiha okurken ağlıyor”, “Kâbe imamı es-Südeys Filistin duası”, “Kâbe imamı Sudeys, Adiyet Suresi’ni okurken ağlıyor”, “Abdurrahman es-Sudeys’in ağlayarak tamamladığı konut duası”. Bunlar, Mescid-ül Haram imamı Abdurrahman ibn Abdülaziz es-Sudeys'in Dailymotion'da yeralan videolarından bazılarının başlıkları. Oraya "ramazanrehberi" adlı kullanıcı tarafından yüklenmişler. Yani bu seçkin din adamının hizmetlerinden ümmetin internet bağlantısına sahip kısmı her an yararlanabiliyor. Türkiye'nin geri kalması düşünülemezdi.
Lâkin ümmetin hangi kısmının ne tür din adamlarından ne tür akıllar fikirler alacağı konusu giderek ümmet için varoluş sorunu haline geliyor. Şu anda, özellikle Türkiye'de, çoğunluk ve iktidar olmanın -asla gönüle yansıyamayan- rahatlığıyla İslâmcı-Müslüman önderler ve ahali vahametin farkında değil. Azıcık sükûnetle az öteden izlendiğindeyse manzara pek açık gözüküyor.
Müslümanların, kendi kimliklerini başkalarına duydukları nefretle tanımlar hale gelmelerini sorun eden Müslümanlar elbette yok değil. Sesleri duyuluyor mu, ziyadesiyle şüpheli.
Kâbe imamına dönelim; zaten onun yüzünden buradayız. Abdurrahman es-Sudeys, Mekke’nin Ümm-ül Kura Üniversitesi'nin doktoralı öğretim üyelerinden. Mumsema İslâm Arşivi forumunda Sudeys'i soran "misafir"e moderatör "Fetva Meclisi"nin verdiği ayrıntılı cevap bol yaldızlı:
"...Sudeys akşam namazını kıldırıyor, Sudeys yatsı namazını... Sudeys tekbir getiriyor, Sudeys euzu besmele çekiyor, Sudeys Fatiha okuyor. Sudeys Fatiha okurken susabiliyorum sadece. Sudeys Fatiha okurken ağlıyorum. Sudeys Fatiha okurken kalbi titremeyen bizden olabilir mi? Sudeys anlamını da söylüyor sanki Fatiha’nın. Ağlıyor Sudeys. ‘İyyake na'büdü ve iyyake nesteiyn’ ayetine hıçkırıkları karışıyor Sudeys’in: 'Yalnız Sana ibadet eder, yalnız Senden yardım dileriz.' Bir adım daha gitse yanacak sanki. Kâbe’nin imamı Sudeys..."
Es-Sudeys, bu yıl Hacca gelen Müslümanları duasına ortak ederek, Allah'a şöyle seslendi: "Ey Allah'ım, kardeşlerimize, Suriye'de, Yemen'de, Irak'ta ve dünyanın her yerinde çarpışan mücahitlere zafer, onur ve kuvvet ver!" Kâbe imamı düşmanları da, "Yahudi hainler", "Hıristiyan kötüler" ve "güvenilmez riyakârlar" diye tanımladı. İki yıl önce de yine Mekke'de Yahudileri "dünyanın pisliği", "sıçanlar", "ortadan kaldırılması gereken maymunlar domuzlar" diye nitelemişti. Bu yüzden, bu seneki sözleri belki de nazik sayılır. Şiiler hakkında da aynı ölçüde nazik sözleri var, aktarmayayım.
Mısır televizyon kanalı El Kahire Vel Nas'ın canlı yayımladığı vaazı başka medya organları da bilahare aktarmış. Böylelikle, sadece çoğu hayatlarının belki de kendileri için en anlamlı ve önemli eylemini yaparak Hacca gelmiş olan insanlar değil, dünyanın başka yerlerinde bulunanlar da es-Sudeys'in saçtığı nefretten paylarını almışlar.
"O Fatiha okurken kalbi titremeyen bizden olabilir mi?" diye soruyorlar, aktardım. Titreyen kimden olacak?
Şahsen bu soruyu daha çok önemserim, ama işin bir de ağır siyaset tarafı var: Kâbe imamının zafer dilediği cihatçılar arasında kimler vardır? Eski Nusra yeni Şam'ın Fethi Cephesi var mı meselâ? Yani El-Kaide? Kendine "İslâm Devleti" diyen örgüt? IŞİD-DAİŞ? Arap Yarımadası El-Kaidesi? Irak'ta kimler? Yok, bunlar Suudi Arabistan için de dert falan denecekse, hangi cihatçılar bunlar, Hac vakti, duaların en özelleriyle kendileri için muvaffakiyet dilenenler?