Silahlı muhalif grupların ve cihatçı örgütlerin elindeki Doğu Halep'i ikiye bölen Suriye ordusu, kuzeyde kalan parçayı da ele geçirdi ve muhalifler artık iki hafta kadar önce sahip oldukları arazinin yaklaşık yüzde otuzuna sıkıştılar. Rusya ve Suriye uçaklarının "bitirmecesine" bombardımanı ve buna eşlik eden ordu ve milis harekâtı, silahlı örgütlerin soluğunu kesmiş görünüyor. Halep'te gidişatın, tersine çevrilmesi şöyle dursun, yavaşlatılması bile artık imkânsız.
Nitekim, silahlı grupların “Halep Şehri Liderlik Konseyi” imzasıyla yayımladığı çağrı, bu kadim şehir için yürütülen hayatî savaşın sonuna gelindiğinin yazılı belgesi gibi.
Bu çağrıda silahlı gruplar öncelikle "beş günlük ateşkes" öneriyorlar. Daha doğrusu talep ediyorlar. Çünkü buna şiddetle ve acilen ihtiyaçları var. Rusya ve Suriye, Halep'te ateşkes girişimlerine hep şüpheyle baktı, bunu da muhtemelen kabul etmeyecek. Savaşın tam da bu aşamasında ateşkesin silahlı gruplara toparlanma (yeni yardımlar alma) şansı sağlayacağını ileri sürecekler ve bombardımana devam edecekler.
Silahlı grupların ikinci talebi, "acil tıbbî müdahale gerektiren" yaralıların güvenli şekilde hastanelere nakledilmesi. Bu durumda yaklaşık beş yüz kişinin olduğu, bildiride yeralıyor. Rusya ve Suriye bu talebe de -sözkonusu yaralıların ağırlıkla siviller değil silahlı militanlar olduğu şüphesiyle- olumsuz yaklaşacak veya yaralı naklini bir grup silahlı militanın kendilerine teslim edilmesi işlemine çevirecek.
Silahlı grupların üçüncü talebi, sadece Halep savaşına değil bütün Suriye içsavaşına ışık tutacak nitelikte. Örgütler, "şehri terk etmek isteyen siviller"in "Halep’in kuzey kırsalına" geçişinin sağlanmasını istiyorlar. Şimdiye kadar hükümetle varılan anlaşmalarda silahlı militanlar hep İdlib vilayetine nakledildi. Burası, cihatçı örgütler koalisyonu "Fetih Ordusu"nun egemenliğinde, her an bir "İslâmî emirlik"e dönüşmesi muhtemel bir bölge. (Aynı zamanda kısa süre sonra adını her gün Halep'inkinden de fazla duyacağımız, çünkü Türkiye için doğrudan muazzam sorunlar çıkaracak bir yer.) Halep'i "halleder halletmez", Rusya ve Suriye kuvvetlerinin burayı temizlemek üzere harekete geçmesi bekleniyordu, nitekim Halep'te kaydedilen ilerlemeye paralel olarak İdlib'te çeşitli yerler havadan ağır ve sistematik şekilde bombalanmaya başlandı. Halep'teki silahlı örgütlerin çağrı metninde, "İdlib’e kimse nakledilemez, çünkü İdlib artık güvenli değil," deniyor. Rusya ve rejimin orayı devamlı bombaladıkları hatırlatılıyor. Hernekadar silahlı örgütler, "İdlib artık daha fazla göçmen alamaz," diyerek sivillerin durumuna işaret ediyor görünseler de, satır arasındaki mesajın doğrudan kendileriyle ilgili olduğu belli. "Oraya gitmeyiz, çünkü bu sefer orada bombalayacaksınız," demek istiyorlar.
Halep'teki silahlı grupların çağrısında son madde, "insanî felaket durumu aşıldıktan sonra taraflar şehrin geleceğine dair masaya oturabilir" yollu bir ifade içeriyor ve şu koşullarda uzak bir temenni niteliği taşıyor.
Velhâsıl, bu ateşkes çağrısıyla silahlı gruplar, sadece Halep'te savaşın tamamen kaybedildiğini teslim etmekle kalmıyor, Rusya ile Suriye'nin İdlib'te başlattığı ezme harekâtına da işaret ediyorlar.