27 Temmuz 2014 Pazar

"Hepsi Rumların, s.ktir olun gidin diyecekler!"

Şu anda gözde olan, herkesin meşrebine ve fayda sağlamayı umduğu pozisyona göre, "Ergenekon da yoktu, Balyoz da hikâyeydi" vesaire makamı. Bu hafifliklerin daha çok ceremesini çekeceğiz de, şimdi bu dehlize dalmayıp özel bir mevzuyla ilgileneceğiz. İlk Ergenekon İddianamesi'ne uzanıp, oradaki telefon dinleme kayıtlarından birine göz atacağız. Başbakan ile oğlu arasındaki meşhur telefon görüşmesinde konu edilen, bizim de 17 Aralık'çılar sayesinde haberdar olduğumuz "Şehrizar Konakları"nın Rum vatandaşlardan zorla elkonmuş arazi üzerine inşa edildiği ortaya çıkınca, benim de aklıma yıllar önce geçmiş bu görüşme geldi. Telefon görüşmeleri, sanırım, Türkiye'deki hayatı başka her türlü konuşmadan görüşmeden daha berrak gösteriyor, her türlü hakikati layığı veçhilesiyle ortaya koyuyor.

6 Şubat 2008'e gidiyoruz. Vakıflar Yasası'nda birtakım değişiklikler planlanmakta. Müslüman olmayan halka yapılmış haksızlıkların binde biri falan giderilecek, öyle hazırlıklar var. Ülkücülerden, bağnaz dincilerden çok, ulusalcılar teyakkuz halinde. "ABD'nin maşası AKP"nin "vatanı sattığı-satacağı" lafları pek revaçta. İşte böyle bir ortamda, şimdi gereksiz tantanaya yolaçmamak için adlarını vermeyeceğim iki öğretim üyesi (evet, "bilim" yapan insanlar hesapta) telefonda konuşuyor:

E – O vakıflar meselesi felaket hocam ya. (...) Üsküdar’da ne kadar vakfın şeyi varmış, arazileri varmış bu Rumların ya.
Ş – Abi, Üsküdar değil, Anadolu’nun hepsi onların ya Bizans döneminden tapuları getirecekler, biz bin sene önce geldik buraya... s.ktir olun gidin diyecekler. (...) Hocam İnönü şeyden gelince, Lozan’dan, demiş, 100 sene daha kurtardık Avrupa’dan. Bak, 85 sene oldu, 100 sene olmadı. (...) Bizim anamızı s.ktiler.
E – Kötüsü ne biliyor musun, Üsküdar’da o arazilerin çoğu bu Rum vakıflarının. Onların üzerine bir sürü insan ev almış, iş inşaat yapmış, onlar hep geçersiz sayılacak.
Ş – Abi çoğu değil, hepsi hepsi, çünkü Osmanlı’da şehirlerde gayrımüslimler var, Türk yok.
E – Yok. Doğru diyorsun...
Ş – Şimdi Menderes meselâ, seversin sevmezsin, ben aleyhine de yazmışım şehirleri mahvettiği için, Menderes Türk unsur şehirleri ele geçirsin diye bu planı programı yozdu. Yörük ya kendisi.
E – Doğru, göçün onun için açtı önünü.
Ş – Tabiî, yoksa bunlar hep gayrımüslimlerin elindeydi. Şimdi bunlar tapularını koyacaklar, şakır şakır alacaklar. Alamadığında diyecek ki, ya kardeşim burası kaç milyar? 100 milyar. Al sana 200 milyar, s.ktir ol git. Yaa, abi pabuç pahalı, y.rağı yedik.

(Çok merak eden olursa, Ergenekon iddianameleri hâlâ internette vardır muhtemelen; yukarıdaki sözleri aratarak bulabilir.)