ABD Senato İstihbarat Komitesi'nin 11 Eylül sonrasındaki sistematik işkencenin suçunu CIA'in üstüne yıkan raporuna teşkilat okkalı cevaplar vermeye hazırlanıyor. Sekiz eski üst düzey CIA yöneticisinin hazırladığı kitap, The Intercept'in haberine göre, önümüzdeki haftalarda piyasaya çıkacakmış. Kitabın adında basbayağı, "Senato İstihbarat Komitesi raporuna CIA'in cevabı" ibaresi yeralıyor.
CIA emeklileri, kitabın çıkmasını beklemeden, kararlı ve cüretkâr bir halkla ilişkiler çalışmasına girişmişler bile. CIA'deki en üst üçüncü makam olan "yürütücü direktör"lükte dört yıl (2001-2004) geçiren Alvin Bernard “Buzzy” Krongard, bir BBC programında açıkça, mahkuma kendini "olabildiğince rahatsız" hissettirecek işler yaptıklarını, tanım itibarıyla buna "evet, işkence denebileceğini" söyledi. Ancak hemen ardına şunu ekledi: "Resmî yetkililer bize işkence yapabileceğimizi söylediler."
Öyle görünüyor ki, CIA, önce "yapın" diyen, sonra sorumluluğu sadece bu "icracı"ların üzerine atan siyasîlere fena gıcık olmuş. Halen görevdeki elemanları bakanlara, senatörlere karşı sesini fazla çıkaramayacağı için de, eski ağır toplar ön saflarda mücadeleyi üstlenmiş. CIA'cilerin temel motifi ve iddiası, "CIA hayat(lar) kurtardı". İşkenceyi bu şekilde meşrulaştırma peşindeler. Onları suçlayanlar da, işkencenin hayat kurtarmaya katkısının olmadığı yollu motifler kullanıyorlar.
Obama Beyaz Ev'e yerleştikten kısa süre sonra CIA Kongre'ye bir mektup yollamış ve işkenceli sorgulamalara son vereceğini bildirmiş. CIA Başkanı Leon Panetta'nın bu mektubuyla ortaya çıkmış ki, işkenceli sorgu işlerinde uzmanlaşmış özel firmalar da var ve CIA bunlara paralar ödemiş. Grayson Swigert ve Hammond Dunbar takma adlarını kullanan Mitchell ve Jessen, şirketlerini resmen 2005'te kurmalarına rağmen 2002'den beri CIA ile sözleşmeli çalışmış ve "hizmetleri karşılığı" toplam 81 milyon dolar para almışlar. Bu hizmetler, "sorgulama, güvenlik, tesis, eğitim ve diğer" diye kaydedilmiş. Merak edenler, CIA Başkanı Panetta'nın mektubunu buradan okuyabilir, hattâ indirebilirler.
Bu tip kapışmalar genellikle haktan hukuktan yana insanların işine yarar; muktedirlerin bir sürü pisliği ortaya dökülür. Ortaya döküleceklerin şu anda Ortadoğu'da hüküm süren vahşet ve acımasızlığa dair kısmî bir açıklama yerine geçebileceği de tahmin edilebilir. Zira ABD dışında, özel anlaşmalı çeşitli ülkelerin topraklarında, uçakların içinde, havaalanlarında veya havada yürütülen sistematik işkence uygulamaları, bizzat işkence yerine geçen keyfî, insanlık dışı hapis koşulları birçok Ortadoğulu insanı, yargısız infazlar da yakınlarını öfkeyle, intikam duygusuyla doldurup şiddeti kutsayan radikal örgütlerin beslenmesine epeyce katkıda bulundu.