Buyurun size bahsettiği konudan çok daha fazlasını anlatan bir mektup:
“...bu faksımı Silivri 6 no’lu L Tipi Cezaevi’nden yazıp postalıyorum. 5 Şubat 2016 tarihinde bu cezaevine gelmiş oldum. Daha doğrusu sürgün edildim. Açlık grevinden yeni çıkmıştım. Belli vegan beslenme haklarını kazanmıştım. Bir buçuk ay olmadan istem dışı bu cezaevine gönderildim. Bu sürgün olayı hak ihlaliyle ilgili bir durumdur.
Bulunduğum 6 no’lu L Tipi Cezaevi’nde siyasî tutsak çok azdır. 10-15 kişi kadar bulunuyor. Onlar da yeni tutuklanan arkadaşlardır. Bir süre sonra onları da F Tipi Cezaevlerine sevk ediyorlar.
Bu cezaevi geri düzeyde bir cezaevidir. Mevcudu 1500 kişiliktir. Uyuşturucudan tutuklanan kişiler bu cezaevlerine getiriliyor. Bu nedenle haklar açısından çok geridir...”
Yazan Osman Evcan. Adını belki duymuşsunuzdur: vegan mahkûm. Tercih ettiği hayat tarzına göre beslenme hakkı elde etmek için cezaevinde açlık grevleri yaptı, bizim devletin böyle bir durumda kendisine reva görebileceği her türlü baskıyı göze aldı ve sonunda ilkelerine göre beslenme hakkını kısmen elde etmeyi başardı. Bir ara, kampanya ile ona yardımcı olmaya çalışanlar da çıkmıştı.
Şimdi olanları kendi anlatıyor zaten; aktardım. Bilinsin. Yeni Türkiye diye bir şey yok. Hep aynı Türkiye var. Devlete ait bir yer. Hayrını görmeyin, ey zalimler!