29 Mart 2014 Cumartesi

İnternetteki sorunlar geçici değil mi yoksa?

Türkiye, Google DNS'lerini yasaklayan ilk ülke olarak tarihe geçmekle kalmadı, DNS hırsızlığıyla da efsane yarattı. Meselenin tam da hırsızlık olması, bugünlerde acı tebessümlere yolaçabilir. Ancak işin acı kısmı tebessüm kısmından daha mühim maalesef. DNS hırsızlığının mekanizması karışık, zar zor anlıyorum, anlatabilmem imkânsız. Allah'tan anlatabilenler var - ileteceğim. Şahsen, mevcut hükümetin, kendisine karşı sanal âlemde örgütlenebilen -ve buradan gerçek hayata taşabilen- muhalif tepkileri büyük sorun olarak gördüğüne ve önümüzdeki dönemde bunlara ilişkin gayet sert ve kalıcı tedbirler almaya çalışacağına inanıyorum. Yeni internet yasasının yürürlüğe girmesiyle birlikte internette dolaşırken yaşadığım tuhaflıklara anlam yüklemeye çalışıyorum (normal zamanda da bir sürü tuhaflık yaşadığımızdan bu kolay değil). Bunlar zihnimde dolanırken, türk.internet.com sitesinde Füsun S. Nebil'in bir yazısını okudum ve bu konuda düşünecek herkesin okumasında fayda olduğuna hükmettim; buyurun: "Asıl Sansür Yeni Başlıyor ... AKP Kendini Aştı.. Kendi İnternet'ini mi Kuruyor?" (Bu arada, sayım sonuçlarının internet üzerinden ilgili yerlere iletileceği bir seçim öncesinde DNS hırsızlığı gibi kirli işler çevrilmesi, seçimin güvenilirliğine gölge düşürmeyecek mi, bu da ayrı sorun.)

Twitter'da "insan" (@marlboroinsani), şu anda Türkiye'de devlet zoru ve şirket hilesiyle çevrilen dümeni "...basitçe (teknik terime falan girmeden)" anlattı. Şöyle:

• Taksiye biniyorsun
• "Gezi Parkı'na gideceğim" diyorsun
• Taksici, "Ben karşının taksisiyim abi, bi soralım neredeymiş" diyor
• Taksici Gezi Parkı'nın adresini almak için durağı arıyor
• Duraktaki arkadaşları rehin almışlar; telsiz başında başka biri var
• Telsiz başındaki kişi, Gezi Parkı yerine taksiciye yanlış bir adres veriyor ve Gezi Parkı'na gitmek isteyen yolcunun kim olduğunu sorup not alıyor
• Gezi Parkı diye alâkasız bir yere gidiyorsun.


Meselenin bilgisine, mantığına ve teknik ayrıntısına vakıf olanlar için Stéphane Bortzmeyer'in "Hijacking of public DNS servers in Turkey, through routing" yazısı ziyadesiyle aydınlatıcı olacaktır. Birileri bunları okuyup olan biteni bize de sıradan faninin anlayacağı şekilde anlatınca müteşekkir kalıyoruz elbette. Şu işe bakın... siyasetçilerin para-pul hırsızlığı derken, devletin DNS hırsızlığıyla uğraşıyoruz!