Hürriyet'ten Verda Özer, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'la 15 Temmuz ve sonrasını konuştu. "Numan Kurtulmuş: Amaç kaostu" başlığıyla yayımlanan görüşmede başbakan yardımcısı, darbe girişimi gecesinin ilk anlarını şöyle anlatıyor:
"Genelkurmay eski Başkanı Necdet Özel Paşa’yı aradım. 'Bir bilginiz var mı?' dedim. Bazı kuvvet komutanlarını aradığını söyledi; 'ama hiçbirine ulaşamıyorum, önemli bir durum var' dedi. Ben de 'Paşam, kime ulaşabiliyorsanız ulaşın, durum çok vahim, bu darbenin karşısında açıklama yaptırmamız lazım' dedim."
Verda Özer, "Siz denemediniz mi Genelkurmay ya da MİT’i aramayı?" diye soruyor. Kurtulmuş'un cevabı şöyle başlıyor:
"Ben denemedim ama ulaşılamadığı bilgisi vardı. [Millî Savunma Bakanı] Fikri [Işık] Bey’le yaptığımız konuşmada öğrendim. Necdet Paşa sağolsun, o gece iyi bir telefon diplomasisi yaptığını biliyorum. Arkasından hemen Köşk'e geldik."
"Telefon diplomasisi"nden kasıt nedir? Necdet Özel birtakım yerleri aramış, birileriyle görüşmüş. Kimleri aramış? Ulaşılamayan komutanlara mı ulaşmış? Onlara ulaşamadıysa, işe yarar bir "diplomasi"yi kimlerle yürütmüş? Madem diplomasi, nelere karşılık neler söylenmiş? Eski genelkurmay başkanının yürüttüğü ve işe yarayan diplomasi konusundaki tahminlerimiz neler olabilir?
Haydi bu paragrafı şu sonuçtan mahrum bırakmayayım: Sadece soruyorum.
[ EK ] Necdet Özel'in NTV canlı yayınında Funda Görey'e anlattıklarına ilişkin linki buraya eklemeliydim. Bu eksik-kusur için özür dilerim, hatırlattığı için @tutulamayan adlı Twitter kullanıcısına teşekkür ederim.
Necdet Özel'in söyleşisinden ufak bir-iki parçayı da buraya eklememde büyük yarar var. İlki şu:
"Bu kadar arkadaşın böyle bir çılgınlığa, böyle bir ihanete girebileceğini düşünemiyorum. Merkezden gelen şeyleri acaba Ankara’da TSK’nın komuta kademesi, genelkurmay başkanı mı bu işin içinde darbe yaptı ki bu mesajlar geliyor şeyine de kapılmış olabilirler diye iyi niyetli düşünmek istiyorum."
İkincisi de, muhabirin "eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanıyor" hatırlatması üzerine söyledikleri:
"Sadece şaşırıyorum. Bizimle çalıştığı zaman içinde en ufak hiçbirimizde bir şüphe yaratmadı. Şüphe yaratsa biz o kişiyi hava kuvvetleri komutanlığına teklif etmeyiz. Böyle bir niyeti varsa hava kuvvetleri komutanıyken niye bunu yapmadı, bunu da bilemiyorum. Bütün hava gücü elindeydi o zaman. Bunlar cevap bulması gereken sorular. İki sene boyunca sayın cumhurbaşkanı, sayın başbakan da bilirler, bütün görevlerini en üst seviyede yapmış bir arkadaşımız. Şüphemiz olsa zaten onu biz tutmayız yanımızda. Komutan arkadaşları Akıncı’ya götürmüşler Akın da ordaymış, bunları sonradan öğrendim. Bunları yaşayanlara bunu sormak lazım tabiî."
Nitekim biz de sadece soruyoruz.