Suriye’de ilginç şeyler oluyor. ABD ile Rusya’nın anlaşması üzerine yürürlüğe giren ateşkes, beklenmedik gelişmelere yolaçtı.
Silahlı muhaliflerin denetimindeki şehir ve kasabalarda, cihatçı-şeriatçı olmayan, sivil muhalefet hareketleri yeniden ortaya çıktı. Birçok yerde, kırmızı yerine yeşil şeritli “isyan bayrağı” ile sokaklara çıkan göstericiler, “demokratik Suriye” sloganları attılar.
İdlib’de bu durum, şehrin denetimini elinde bulunduran El-Nusra Cephesi’ni çok rahatsız etti ve Nusra’cılar, göstericilere saldırdı, onları silahla tehdit etti, bazılarını tutukladı. Nusra’cılar, “devrim sürüyor” diye slogan atan göstericilerin bazılarını dövdüler, bayraklarını alıp yırttılar, kameralarını kırdılar.
Belki daha da ilginç olan, tıpkı Nusra gibi Şeriat düzeni kurma peşindeki Ahrar-uş Şam örgütünün bunu kınamasıydı. Ahrar’cılar, Nusra’nın “göstericilere baskı yapmamasını” ve “tutukluları serbest bırakmasını” istediler.
Göstericilerse, sadece Esad’a değil, “kendilerine baskı yapacak herkese” karşı olduklarını açıklayıp, yeni gösteriler hazırlayacaklarını duyurdular.
Suriye muhalefeti büyük ölçüde cihatçı, Şeriatçı örgütlerin hegemonyası altında. Bizzat Özgür Suriye Ordusu içindeki pek çok örgüt de bu nitelikte. Şimdi, ateşkesten cesaret alarak sokaklara dökülen göstericilerin ayrı bir güç odağı oluşturup oluşturamayacağı merak konusu. El-Kaide’nin Suriye şubesi Nusra gibi örgütlerin -bir aşama sonra Ahrar-uş Şam'ın da- bu protestocuları şiddetle bastırması da bir ihtimal. Çünkü bu eylemciler sonuç olarak seçimli, parlamentolu bir rejim istiyorlar ve bu hiçbir cihatçı örgütün kabul etmediği bir hedef.