Ortadoğu'yu kana bulayan ve milyonlarca müslümanın gözünün içine baka baka kendine "İslâm Devleti" adını veren katiller-tecavüzcüler örgütü hakkında şu andaki hükümetimiz bütünüyle saçmalıyor. Rehineler bahane olamaz. İnsan hoşnutsuzluğunu, onaylamadığını diplomatik üslûpla da her fırsatta belli edebilir; etmiyorlar. Ben de açıkçası, insanî bakımdan bunu pek dert etmiyorum. Hükümetimiz, şu ya da bu çıkarı için, hattâ mensuplarının maddî çıkarları için, dinin "yüce" sayılan değerleri dahil hiçbir şeyi çiğnemekten kaçınmayacağını defalarca ortaya koydu.
Benim derdim, kendilerinden insanlık beklediğim Müslümanlarla. İD'in icraatına İslâm'ın dayanak olamayacağını yüksek bir sesle ve tereddütsüz haykırmalarını bekliyorum. İD'in kendilerini kirlettiğini fark etmiyorlar mı? Bilemiyorum. İcabında, parçası oldukları dindar çoğunluğun tepkilerini çekmeyi de göze alarak, insan hakları konularında gereken tavırları göstermiş istisna insanların dedikleri, eyledikleri sayılmaz. Çünkü çoğunluk hiçbir durumda onları onaylamıyor. Müslüman çoğunluğun İD konusunda takınacağı tavır, sadece İslâm'ın yakın gelecekteki algılanışını şekillendirmekle kalmayacak. Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerin, toplumların nasıl yaşayacağını da belirleyecek.
İkinci olarak, eğer İD bir insanlık meselesiyse, bunun insanca halledilme şekli, Amerikan jetlerinin İD militanlarını bombalayarak parça parça etmesi değildir. Eğer İD dışındaki Müslüman çoğunluklar bu oluşumu, ideolojisini ve pratiğini reddederlerse, o zaman İslâm adına işlenen suçlar son bulur, bunların zemini dağıtılmış olur. Başka hiçbir çözüm, bunun kadar sağlıklı ve kalıcı olamaz.
Bu yüzden, Müslümanları bu konuda tavır almaya çağırıyorum. Kimim ki bunu yapıyorum? Dindar dahi olmayan bir insanım. Müslümanlık deyince İD'in katillerini değil babaannemi hatırlamak isteyen herhangi bir bireyim. Dine kategorik olarak kötü gözle bakmayan bir sosyalistim. Stalin'in hesabı verilemediği için, bir vakit yüz milyonlarca insanın umut ışığı olmuş sosyalizm nasıl marjinalleşti, etkisizleşti, acısını çekerek yaşamış biriyim. Yetkim yok, iktidarım yok. Kimseyi zorlayamayacağım için haddimi de aştığımı sanmıyorum. Alt tarafı, "saçmalamış" der, geçersiniz. Ufak bir ihtimalle de, "bu herif ne geveliyor ağzında?" diyerek konuya aynadan değil başka bir pencereden bakmayı deneyebilirsiniz. Yoksa dibe sürükleniyoruz hep beraber.
* * * * * * * * * * * * * * * * * *
[ NOT: Bu yazıyı yayımladıktan sonra, Müslümanların İD'i kınadığı üç ayrı olaydan haberdar oldum:
• Fethullah Gülen, öndegelen Amerikan gazetelerine ilân vererek, İD ile birlikte, El Kaide ve Boko Haram'ı da "lanetledi".
• Almanya'da "Müslümanlar Konseyi", bir kınama açıklaması yaptı, "teröristler İslâm adına konuşamaz" dedi..
• En ilginci, İstanbul'da bir belediye otobüsünde genç bir adam, yolculara İD'in İslâm'ı temsil etmediğini anlattı. ]