Bir an önce, yetkili resmî ağızlardan, net ve inandırıcı şekilde cevaplanması zorunlu olan sorular birikiyor. Basının iktidar propaganda mekanizmasına dahil bölümünden doğru bilgi alma ihtimalimiz bulunmadığı gibi, bunun dışındaki kısma da pek zor güvenebileceğiz. Zira konu Kürtler. Eğer hükümet Kürtleri bıçağın kemiğe dayanacağı noktaya kadar sıkıştırıp bundan birtakım somut "kazanımlar" elde etmeyi planlıyorsa, sanırım buna Hürriyet gazetesi veya Cemaat yayın organlarının tek itirazı, "niye kemiğe de sokmadın?" olur. Ne yazık ki, bölgeden bilgiler aktaran yerel kaynakların da büyük bölümü -bir savaşın tarafı oldukları için- yüzde yüz güvenilir değiller. İD'in (hattâ TC'nin) işine yarayacağını varsaydıkları olguları gözden uzak tutacaklardır. Genellikle insanların kızdığı, bir lüks madde veya gereksiz kapris muamelesi yaptığı hakikat arayışı, yani aslında gazetecilik diye bir mesleğe duyulan sahici ihtiyaç işte böyle zamanlarda kendini fena hissettiriyor.
Tekrarlıyorum: aşağıdaki soruların bir an önce yetkili bir ağız tarafından, net ve inandırıcı şekilde cevaplanması zorunlu. Gazeteci arkadaşları bunların peşine düşmeye çağırıyorum.
• YPG'nin esir aldığı İD'çilerin arasında Türkiye doğumlu olanlar var mı? (Bir yerde dört Trabzonlu, başka bir yerde üç Trabzonlu, bir Bartınlı olduğu iddia ediliyor.)
• Gece bir Türk treninin Akçakale'de (Tel Ebyaz karşısında) istasyonun bulunmadığı bir yerde durduğu ve buradan İD'e birtakım sandıkların aktarıldığı iddiası doğru mu? (Trenyolunun başka zamanlarda da İD'e yardım için kullanıldığı ileri sürülüyor.)
• Suriye topraklarının İD denetimindeki bölgelerinde veya Kobanê civarında herhangi bir Türk askerî aracı (personel taşıyıcı veya herhangi bir başka zırhlı araç, akrep, tank) var mı? Meselâ Agbaş köyünde beş zırhlı araç?
• Kobanê ve civarındaki İD'çilerin arasında eski Türk Özel Tim elemanlarının bulunduğu doğru mu? (HDP Muş milletvekili Demir Çelik'in Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek ortaya attığı iddia.)
• Henüz üç gün önce Türkiye'den Suriye'ye İD'çiler geçti mi? (1500 kişiye kadar çıkan iddialar var. Tren iddiasının, Tel Ebyaz'a savaşçı aktarılmasını kapsayan bir versiyonu da var.)
• İD komutanı Muhammed Ali R.'nin 7 Ağustos'ta -yani 49 TC vatandaşı İD'in elinde rehineyken!- Mersin'de bir özel hastanenin 323 no'lu odasında tedavi gördüğünü, bu sırada korumalarının etrafta tedbir aldığını ileri süren hemşire E.G.'nin söyledikleri doğru mu? ("Turkish Nurse: 'I Am Sick of Treating Wounded ISIL Militants'")
Bunlar çok ciddi iddialar. Duymazlıktan gelinemez, yokmuş gibi davranılamaz.